Ad Kavmi ve Helak Olma Sebepleri


Ad kavmi Kur'an-ı Kerimde ismi geçen ve helak edilmiş kavimlerden biridir. Bu kavmin, bugünkü Umman bölgesinde, Bedevilerin Ubar şehri adı verdikleri, büyük çöllerin ortasında bir kentte yaşadıkları düşünülmektedir.Arap şiirlerinde de çokça bahsedilen bu topluluk,  “Arab-ı Baîde” diye de bilinen ilk Arap kabilesi olup,  Hz Nuh’un oğlu Sam’ın soyundan,torunlarından biri olan Ad'ın soyundan gelmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de Âd kavminin yaşadığı bölgenin ismi “Ahkâf” olarak geçmektedir. Bu kelime Arapçada; hafif tümsek, kum tepeleri manasına gelir. Yemen ile Umman arasında yer alan bu bölgenin sınırı Irak’a kadar uzanıyordu.

Bugün çok ince kumlarla kaplı olan bu bölge, enteresan bir özelliğe sahiptir. Atılan her cismi içine çekmekte ve hiçbir bedevî Arap o bölgeden geçmeye cesaret edememektedir.

 “Âd (kavmi)ne gelince: Onlar yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve “Kuvvetçe bizden daha güçlü kimmiş!..” dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah’ı -ki o, bunlardan pek kuvvetlidir- hiç düşünmediler mi? Onlar bizim mucizelerimizi bilerek inkâr ediyorlardı” (Kuran, el-Fussilet suresi, 15. ayet)

  Ad kavmi, Allah'ın verdiği nimetlere nankörlük etmeleri, peygamberlerini inkar ve isyanları sebebiyle,  8 gün- 7 gece ( hakka suresi) süren, şiddetli kasırga rüzgar sebebi ile helak olmuş ve ardından bu kavimden geriye hiçbir şey kalmamıştır.Ne gariptir ki kavmin sonu Nuh kavminin sonu gibi hüsran olmuştur.Bilinenlere göre bu kavmin insanları çok güçlüymüş ve irilermiş.
   Âd kavminde ki insanlar büyük,yüksek,gösterişli binalar inşa ederlermiş.Böyle eserler inşa ederek ölümsüz olacaklarına inanırlarmış.Bir süre sonra güçlerine o kadar güvenir olmuşlar ki Allah'a meydan okumaya yeltenmişler.Bizden daha güçlüsü yok demeye başlamışlar.Mucizeleri göre göre de inkar etmeye başlamışlar.Ve bu büyüklük taslamanın sonucunu yok olarak helak edilmekle görmüşler.
 Âd kavminin inşa ettiği İrem adlı şehir Kuran-ı Kerim'e göre yaratılmış en güzel şehirdir.Öyle ki bu şehir için "Sahte Cennet" kelimesi bile kullanılmıştır.Bu şehrin Yemen ve Umman arasında olduğu sanılmaktadır.
 Ad Kavminin tahminen tufandan 800 yıl sonra  yaşadıkları tahmin edilmektedir.Ad kavmi,bolluk,
 refah zenginlik ve şaşaa içinde yaşamaktaydı, yüksek sütunlar,bağlar ve bahçeler,yuksek binalarla ünlüydü.
Yüksek binalarda dünyanın en güzel şehri sayılan İrem şehri adı verilen kenti inşa etmişlerdi, Ad kavmi lüks ve gösterişe aşırı düşkün kimselerdi. Bu kavim, zamanla dünya nimetlerine boğulmaları sebebiyle şımarmış, Allah'tan gafil kalmış ve fitne ve fesada düşmüşlerdir. Gün geçtikçe daha da zalim olmaya başlamışlar ve kendilerinden güçsüz olanlara büyüklük taslayıp, zorbalıkla ezmeye yönelmişlerdir. Etraflarındaki kabilelere, zayıf ve kimsesizlere ağır zulümler yapıyorlardı. Zavallı,çaresiz kimseleri yüksek binalardan atmaktan zevk alıyorlardı. 

Ad kavmi, ayrıca büyük tufandan sonra putlara dönen ilk kavimdir. Yüce Allah onlara doğru yola dönmeleri için aralarından seçtiği Hz.Hud peygamberi elçi olarakbu kavme göndermiştir. Ancak Hz.Hud peygamber sadece soy olarak bu kafirlerin kavminden gelmekteydi, yaşayışı düzenli, ve bunların sapık din anlayışı ile uzaktan yakından alakası yoktu son derece temiz ve iyi bir Müslümandı.

 Allahü tealanın, Hz.Hud peygamberi görevlendirmesinin ardından, Ad kavmine giderek onlara doğru yolu, iyilik etme değerinden bahsederek, çok lüks binalarda yaşadıklarını, bolluk ve refah içerisinde uzun bir hayat sürdüklerini bu sebepten şükredip putlara tapmayı bırakmalarını, Allah'a itaat etmelerini ve tövbe etmelerini istemiştir. Onları uyarmış ve ataları olan Hz.Nuh kavminden ibret almalarını istemiştir.
Âyet-i kerîmede, Hûd -aleyhisselâm-'ın bu tebliği şöyle bildirilmektedir:
“Ey kavmim! Rabbinizden mağfiret dileyin! Sonra da O'na tevbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın! Günah işleyerek (Allâh'tan) yüz çevirmeyin!” (Hûd, 52)

Ancak Ad kavminin lideri ve geri kalanlar kibirlerine devam ederek, bizden büyük kim var diye kibirlerinde ısrarcı olmuşlardır ve azgınlıklarına azgınlık katmışlardır.
 Bu,her zaman olduğu gibi bugün bile devam etmektedir. Bu kâfirler Hz.Hud peygamberden, kendilerine mucize göstermelerini istemiş, böbürlenmeye, isyana, inkara, zorbalığa, sapıklığa  devam etmişler, Hz.Hud'u beyinsizlik ve sapıklıkla suçlamışlardır.(haşa)
Bunun üzerine kendilerine ağır azab geleceğini ve helak edileceklerini söyledi. Yine inanmayıp alay ettiler...

Nihayet gelecek olan azabın işaretleri görülmeye başladı. Üç sene yağmur yağmadı. Pınarlar kuruyup ağaçlar sararıp soldu. Meşhur İrem Bağları yok oldu. Hayvanlar susuzluktan telef oldu. İnsanlar da bir yudum suya, bir lokma ekmeğe muhtaç duruma düştüler. Devamlı bunaltıcı ve kuru bir rüzgar esiyordu. Tozdan göz gözü görmüyordu. Hud aleyhisselam ise onları durmadan iman etmeye davet ediyordu. Fakat inatlarından vazgeçmiyorlardı. Kadınları da kısırlaşıp hiç çocuk doğmaz oldu. Şiddetli kuraklık dört sene devam etti. Bundan sonra kendilerini helak eden azab geldi. Bir gün yurtları üzerinde her tarafı kaplayan siyah bir bulut göründü. Yağmur geliyor zannettiler. Buluttan şiddetli bir rüzgar esmeye başladı. Korkunç bir uğultusu ve dayanılmaz bir soğuğu vardı. Rüzgar estikçe şiddetlendi. İnsanları tutundukları taş ve ağaçlarla birlikte göklere fırlatıyor, sonra da bırakıveriyordu. Havada adeta saman çöpleri gibi savruluyorlardı. Azgın Ad kavminin insanları param parça oldu. Yerleri yurtları yıkılıp harabe halini aldı. Sonra da fırtına onların ölülerini süpürüp denize attı. Bu rüzgar, Kur'an-ı kerimde rih-i akim, sarsar, azab-ı elim ve atiye olarak bildirilmektedir. Kur'an-ı kerimde mealen; "Hud (aleyhisselam) ve dinde ona tabi olanları rahmetimizle kurtardık. Bizim ayetlerimizi tekzib edip (yalanlayıp) mü'min olmayanların ise silsile ve köklerini kestik." buyruldu (A'raf suresi: 72). Hud aleyhisselam, iman edenlerle birlikte Mekke'ye gitti. Bunlara "Ad-ı uhra" (ikinci Ad) denilmiştir.
                                                       Uzaydan görünüm

Rasûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyurmuşlardır: “Bana Saba rüzgârıyla yardım edildi. Âd kavmi de Batı rüzgârıyla (Debûr) helak edildi.”[5]

“Şeytan onları iyi işler yaptıklarına inandırmış, böylece doğru yoldan alıkoymuştur. Aslında gerçeği görebilecek kimselerdi.” (Ankebût 29/38)

Hûd (as) ve inananlar Mekke taraflarına gelip yerleştiler. Yeryüzü Nuh’tan sonra bir kez daha şirkten temizlenmişti. Hûd (as)’un bir müddet daha yaşadığı tahmin edilmekle birlikte kabrinin tam olarak nerede olduğu bilinmemektedir.    

Âd kavmi yok olup tarih sahnesinden silinen ilk Arap toplumudur. Daha sonrakiler bu durumla ilgili bir kitabe de yazmışlardır. O günün durumunu ve başlarına gelenleri ifade eden o kitabeden o bölgenin mümbit ve bereketli topraklar olduğu daha sonra yok olup gittiği anlaşılmıştır.

Ortaya çıkan fotoğraflar ve daha sonradan yapılan araştırmalar ve kazılar neticesinde, arkeologlar tarafından, Kur'an-ı Kerimde adı geçen İrem şehrini tespit edilmiş, hatta uydudan alınan fotoğraflar yardımıyla, bu şehre giden yollar araştırılmıştır. 

Comments