Evlenmek için Mezhep İcat Eden Adam 8.Henry

İngiltere tarihinin en ilginç kralı Sekizinci Henry, 1509'da 18 yaşında tahta çıkmıştı. İngiltere onun tahta çıkmasıyla taht kavgalarını atlatmış ve yeniden bolluk ve refaha kavuşmuştu. Ancak kral tarihe iktidar başarılarından çok, boşandığı eşleriyle ve özel hayatının çalkantılarıyla geçti. Altı defa evlenen kral evlenme yüzünden Roma Kilisesi'nden ve Katoliklikten bile kopmuştu. Bu altı evliliğin sonu şöyleydi; boşandı, öldürttü, boşandı, öldürttü,boşandı, kral öldü ve sadece son eşi kurtuldu.

Catherine d'Aragon
Sekizinci Henry, ağabeyi Arthur'un ölmesiyle onun eşi olan Catherine d'Aragon ile nişanlandı. Amacı Avrupa'nın en güçlü devleti olan İspanya'nın güçlü desteğini kazanmaktı. 1509'da Henry'nin tahta çıkmasıyla evlendiler. Catherine, ikisi erkek altı çocuk doğurmasına rağmen yalnızca kızı Mary Stuart hayatta kalmıştı. Henry, zaten hoşlanmadığı eşinin taht için erkek varis vermemesi üzerine,erkek çocuk doğuracak yeni bir eş arayışına yöneldi. Bunun için Norfolk dükünün genç yeğeni Anne Boleyn idealdi. Kral için tek yol Catherine'den boşanıp Boleyn ile evlenmekti. Ancak ortada Katolik nikahı vardı ve bu nikah Katolik kurallarına göre ömür boyu sürerdi. Boşanmak için Papa'nın özel izni gerekiyordu. Henry boşanma gerekçesi olarak, Catherine ile olan evliliğinin dine aykırı olduğunu, kutsal kitaba göre kayınbiraderler ile yengelerin evlenmesinin yasak olduğunu söyledi. Papa ise, kralın 1527'deki müracaatını 6 yıl boyunca oyaladı. Bu zaman zarfında Henry eşinden ayrı yaşamaya başlamıştı bile

Papa Boşanmaya İzin Vermeyince, Kral İngiltere'de  Ayrı Kilise Kurdu
Papa boşanma izni için Henry'i kendi mahkemesine çıkarmak isteyince ipler koptu. Henry resmi bir boşanma olmadan 25 Ocak 1533'te Anne Boleyn ile gizlice evlendi. Papa bu gelişmeler üzerine kralı aforoz etti(dinden çıkardı). Ancak Papa'nın eskisi gibi Krallara hükmetme gücü artık yoktu.

Anne Boleyn
Kralın adamlarından Thomas Cromwel, Henry'i Papa'ya karşı kışkırtıyordu. Cromwel, Martin Luther'in(protestanlığın kurucusu) görüşlerini benimsiyordu. İngiltere Parlamentosu kralı İngiltere Kilisesi'nin önderi, Papa'yı ise sadece Roma piskoposu olarak kabul etti. İngilizler için Papa artık, evrensel kilisenin başı değildi. Roma'ya gönderilen paralar da artık kralın hazinesine aktarılacaktı. Papazlar krala bağlılık yemini edip Katoliklikten vazgeçtiler.  Thomas More Katoliklikten vazgeçmediği ve krala karşı geldiği için öldürüldü.

Henry aslında Protestanlar'a karşıydı. 1521'de "Martin Luther'e Karşı Yedi Sav" isimli bir kitap yazarak, Luther'i eleştirmiş, Roma'ya bağlılığını vurgulamıştı. Papa da ona bu görüşlerine karşılık " İman Savunucusu" ünvanını vermişti. Ancak boşanma davası kralı hiç benimsemediği Protestanlığı destekler duruma getirmişti. Ancak bazı Protestanlara da şiddetli davrandı, örneğin bir çoğunu yaktırdı. Protestanlığı reddeden "Altı Uçlu Kamçı" yasasını çıkarttı. Kralın amacı milli bir Katoliklik oluşturmaktı.

Anglikan Kilisesi
Sekizinci Henry'nin boşanma davası Katolik ve Protestanlar'ın yanında yeni bir grubun doğmasına sebep oldu. Henry döneminde Papalık ile ilişkiler kesilmesine ve bazı reformlar yapılmasına rağmen Katolik inancına bağlılık sürüyordu. Henry'den sonra kızı Mary'nin hükümdarlığı döneminde Katoliklik tekrar ön plana çıktı ise de daha sonra tahta geçen Elizabeth Anglikanlığı ülkeye yerleştirdi. Kilise uygulamada Katolik olup 17. yüzyılda Püritenler'in, 18. yüzyılda ise John Wesley'in başını çektiği Protestan akımdan oldukça etkilendi.

Anglikan Kiliseleri Cantebury Başpiskoposu'na bağlıdırlar ve dua kitabı olarak da " Book of Common Prayer"ı kullanırlar. Anglikanlık, Protestanlık ile Katoliklik arasında ortak bir yol olarak değerlendirilir.

Gelelim Detaylara

HAZİN SON
Kral , Anne Boleyn ile evlenip, erkek çocuk sahibi olmak için papayla köprüleri atmıştı. Ancak Anne Boleyn de krala sadece Elizabeth isimli bir kız çocuk verdi. Sekizinci Henry `nin çevresi hemen kralın Anne Boleyn `den boşanabilmesi için bahane üretmeye başladılar. Kraliçe 1536`da zina yapmakla suçlandı ve Lordlar Mahkemesi tarafından yargılanıp, idam cezasına çarptırıldı. Anne Boleyn `in öldürülmesinden 11 gün sonra, kral Jane Seymour ile evlendi. Jane Seymour , ileride Altıncı Edward olarak İngiliz tahtına geçecek olan çocuğu doğurdu. Ancak kendisi de doğumdan 12 gün sonra ölünce hemen krala eş aranmaya başlandı. Sekizinci Henry `nin yeni evliliği siyasi bir evlilik oldu. Kralın yakın çevresinden Thomas Cromwel, Kutsal Roma -Cermen İmparatorluğu `nun düşmanı olan Protestan Alman prenslerinin desteğini alabilmek için Sekizinci Henry `i Cleveli Anne ile evlendirdi. Henry `nin, resmini görerek evlenmeye karar verdiği Anne, İngiltere `ye geldiğinde durum kral için tam bir şoktu. Kraliçe çirkin ve görgüsüzdü. Evliliğe sebep olan Cromwel öldürüldü. İngiliz Kilise Meclisi , 1540`da kralın evliliğini geçersiz sayarak kralı kurtardı.

KRAL ÖLÜNCE EŞİ KURTULDU 
Kral , dördüncü eşinden ayrılalı 20 gün geçmeden beşinci kez evlendi. Altmış yaşına gelmiş olan kralın beşinci eşi 18 yaşındaki Catherine Howard `dı. Kral yaşlı olduğu için söylentiler çıktı. Kral çileden çıkınca parlamento, 11 Şubat 1542`de kraliçenin iffetsiz birisi olduğuna ve öldürülmesi gerektiğine karar verdi. Catherine Howard `ın, kafasının kesilmesiyle beşinci evlilik de sona erdi . Sekizinci Henry `e eş dayanmamakta, ancak kral da evlenmeye doymamaktaydı. 12 Temmuz 1543`te evlendiği altıncı ve son eşi 31 yaşındaki Catherine Parr oldu. Evlilikleri kralın 1547`deki ölümüne kadar 4 yıl sürdü. Kralın ölümü son eşini öncekiler gibi hazin bir sondan kurtarmıştı.

KADINLARA İNCİL OKUMA HAKKI
Sekizinci Henry `nin boşanma davasıyla Katolik ve Protestanlar `ın yanında yeni bir dini görüş ortaya çıktı. Papalık ile dini ilişkilerin kesilmesine ve bazı reformların yapılmasına rağmen, Katolikliğe bağlılık bir süre sürdürüldü.
Henry aslında Protestanlığa karşıydı. 1521`de `Martin Luther `e Karşı Yedi Sav ` isimli bir kitap yazarak, Luther `i eleştirmiş, Papalık da krala bu görüşlerinden dolayı `İmanın Savunucusu` ünvanını vermişti. Boşanma davası ise kralı hiç benimsemediği Protestanlığı destekler duruma getirdi. Ancak kral yalnız papa taraftarlarını değil, Protestanlar `ı da ezdi. Birçok Protestan yakıldı, Protestan öğreti yasaklandı. Kral milli bir Katoliklik oluşturmaya çalıştı.

Sekizinci Henry `nin yaptığı en önemli reformlardan birisi kadınların İncil `i okuma hakkına kavuşmalarıydı. Kadınlar, daha önceleri İncil `i okumak bir tarafa, ellerini bile süremiyorlardı. Kralın ölümünden sonra kızı Mary `nin hükümdarlık zamanında Katoliklik tekrar ön plana çıktı. Birçok reformcu öldürüldü. Halk arasında Kanlı Mary olarak anılan Mary Tudor `un ölümünden sonra tahta geçen Büyük Elizabeth ise Anglikanlığı ülkeye yerleştirip, İngiltere Kilisesi `nin bağımsızlığını tekrar sağladı.

Anglikanlık, Katoliklik ile Protestanlık arasında ortak bir yol olarak nitelendirilir. Anglikanlık`ta tek bir ibadet ve öğreti yerine değişik düşünce grupları vardır. Anglikanlık, Protestanlık yönü ağır basanlar, Katoliklikliğiı önde tutan Anglo -Katolikler ve Broad Church olarak nitelendirilen iki görüşün katı yönlerini yumuşatmaya çalışanlar olmak üzere üç gruptan oluşur.

İSTEMEDİĞİ KIZI, İNGİLTERE `Yİ DÜNYA GÜCÜ YAPTI
Sekizinci Henry , ağabeyi Arthur `un 1502`de ölümü ile birlikte tahtın varisi olmuştu. 1509`da babası ölünce, tahta çıktı. 1512`de Fransa `ya karşı İspanya `nın yanında savaşa girdi, ancak bir başarı kazanamadı. İngiltere politikası 1525`ten sonra ise aşırı güçlenen İspanya `ya karşı Fransa `yla birlikte hareket etti. Henry , 1542`deki Fransa -İspanya savaşında tekrar taraf değiştirerek İspanya `nın yanında yer aldı. Kral , İngiltere Kilisesi `nin Roma karşısında bağımsızlık kazanmasından sonra, hayatının kalan kısmını yeni kilisenin dini inançlarını belirlemekle geçirdi. Sekizinci Henry `nin 28 Ocak 1547`deki ölümünden sonra, tek oğlu 6. Edward tahta çıktı, fakat Edward çok yaşamadı . 1533`te öldü. Yerine, Henry `nin kız doğurduğu için annesini boşadığı Aragonlu Catherine `den olan kızı Mary Tudor geçti.

Kanlı Mary diye anılan Mary Tudor`un ölümünden sonra ise tahta Sekizinci Henry `nin üçüncü evliliğini yapabilmek için annesini öldürttüğü Elizabeth geçti. Annesi öldürülmeden önce bir gün kızının tahta geçeceğini haykırmıştı. Sekizinci Henry `nin tahta hiçbir zaman varis olarak düşünmediği kızı Elizabeth, İngiltere tahtına geçtikten sonra başarılı icraatıyla İngiltere `yi süper güç konumuna yükseltti.

İKİ KAFAM OLSA SİZİNLE EVLENİRDİM
Hayatı boyunca altı evlilik yapan Sekizinci Henry , biri hariç istediği bütün kadınları elde etmişti. Çok arzuladığı, ancak elde edemediği kadın, kraliyet ressamı Holbein`i gönderip yaptırttığı resmini ölümüne kadar başucundan ayırmadığı Milano Prensesi Christina `ydı.

Henry , beyaz tenli, açık mavi gözlü , kül sarısı saçlı ve küçük çeneli Christiana `ya üçüncü karısı Jane Seymour öldükten sonra evlenme teklif etmiş, ancak kralın başı kesilerek öldürülen ikinci eşi Anne Boleyn `in feci sonunu bilen Christina ise, `İki başım olsaydı sizinle evlenirdim` diyerek, Sekizinci Henry`i reddetmişti.


VIII Henry'nin Eşleri

Aragonlu Catherine
1509'da Kral VIII. Henry'nin ilk karısı olan Aragonlu Catherine hakkında birçok söylenti geçer. Bazı hikayelerde bu evliliğin ölüm döşeğindeki baba VII. Henry tarafından istenmesi bazılarına göre de birbirlerine aşık oldukları için bu evlilik gerçekleşmiş. Ancak olayın başka bir boyutu da Catherine'nin VIII. Henry'nin büyük kardeşiyle evli olması ve 14 ay içinde yani 1502'de hayatını kaybetmesi onu bu evliliğe itmiş.Ayrıca ülkeler arasındaki siyasi bağları güçlendirmek de diğer sebepler arasında.

VIII. Henry, babasının ölümünün ardından sadece birkaç hafta sonra Catherine ile evlenir. 24 yıl evli kalan çiftin birçok çocuğu olsa da biri haricinde kalanlarının hepsi 1 yaşına gelmeden hayatını kaybeder. O biri de sadece kız olması ailenin tek erkek çocuğu olan Henry'nin veliahd konusu için hiç iyi olmaz. İlerleyen yaşı nedeniyle hasta yatağına düşen Catherine ölür ve dul kalan Henry için artık yeni evlilikler yapma vakti gelir... Evet Catherine Henry'nin en uzun ilişkisi olur. 

Anne Boleyn
İngiliz tarihinde adı entrikalarla geçen Anne Boleyn günümüze kadar ünü ulaşmış adını popüler kültürde sıkça duyduğumuz tarihi bir kişilik olma özelliğini korur.

1533'de Kral Henry ile evlenip ikinci eşi olan Boleyn ayrıca I. Elizabeth'in de annesidir. İçinde bulunduğu duruma daha fazla dayanamayan Kral Henry, aşık olduğu Anne Boleyn ile gizli şekilde evlenir. Evliliklerinin gizli olmasına daha fazla katlanamayajn Henry, bir yandan ölen eşi Catherine ile evliliklerinin son bulmasını da dört gözle bekler ve aradan geçen kısa zamandan sonra ölen eşiyle evliliği sona erer ermez Boleyn ile evliliği resmileşir. Kraliçe tahtına çıkarılan Boleyn'in kaderinin değişmesiyse oldukça kısa sürer. Evliliklerinden 5-6 gün sonra Anne Boleyn'e aşık olan 3 adam yakalanır ve sorguya çekilir. Aralarından Smeaton adında bir müzisyen sonunda Boleyn'e aşık olduğunu itiraf etti.

Son olarak içlerinde kendi kardeşi George Boleyn'in de bulunduğu 6 kişiyle zina yapmaktan dolayı suçlu görülen Boleyn Londra Kulesi'ne kapatıldı. Vatan hainliği,zina ve ensest ilişki suçlarından yargılanan kraliçenin kafası kılıçla kesilerek 1536'da idam edildi. Bu idam Henry'e fazla acı vermedi bunun sebebiyse o Anne Boleyn yaşıyorken ve evlilerken kralın Jane Seymour'a aşık olmasıydı. Rivayetlere göre ise Boleyn hayattayken bunu bal gibi biliyordu...

Jane Seymour
Jane Seymour, Kral VIII. Henry'nin üçüncü eşi ve tahtın tek erkek veliahtı olan VI. Edward'ın annesi.
Anne Boleyn idam edilir edilmez evliyken aşık olduğu Jane Seymour ile evlenen Henry onu Mayıs ayında tahta çıkarmış ve Ekim ayında hemen ilk erkek çocuğu olan Edward doğmuştu. Ancak kralın bu sevinci yine kursağında kalmış. Sonunda gerçek aşkımla evlendim bir de erkek çocuğum oldu derken Jane Seymour, doğumundan 2 gün sonra sebebi bilinmeyen bir hastalıktan dolayı hayatını kaybetmiştir.

Clevesli Anne
Ocak 1540'da Henry ile evlenen Clevesli Anne, kralın dördüncü karısı oldu.

Ancak ikilinin ilişkileri pek uzun sürmedi. Bazı söylentilere göre bunun sebebini  kral,ikili evlendikten sonra kraliçenin kötü kokması ve güzel olmaması nedeniyle onu beğenmemesi olarak gösterdi. Bazı kaynaklar, kralı ilk görüşmede küçük düşürdüğü için Anne'ye karşı Henry tarafından kin beslenmesi oldu. Kral Henry ise bahane olarak önceden kraliçenin gerçekleşmiş olan evliliğinin tamamlanmadığını gösterdiği belirtiliyor.


6 ay sonra Henry, Anne'den boşandı. Anne ise 42 yaşında kendi şatosunda yalnız başına ölü bulundu.

Catherine Howard
Catherine Howard, 1540'da Kral Henry Anne'den boşanır boşanmaz onunla evlenmiş ve beşinci eşi olmuştur.


Evliliklerinden kısa süre sonra kraliçenin kuzeni Culpeper ile sevgili oldukları dedikodusu ortaya çıktı. İlk başta dedikodulara aldırış etmeyen kral işin içinde George Boleyn'in eşi Jane Boleyn'in olduğunu duyunca derin araştırmalar içerisine girdi. Sonunda kuzenlerin Jane Boleyn gözetmenliğinde görüştükleri bir şekilde kanıtlandı. Böylece kraliçe Catherine, Culpeper ve Jane Boleyn üçü birden idam edildi.

Catherine Parr
Catherine Parr 1543 ve 1548 yılları arasında VIII.Henry ile evlenerek kralın 6. ve son karısı olmuştur. Ayrıca Parr, Kralın ilk eşinden sonra en uzun süren ikinci evliliğini gerçekleştirdiği eşidir.

Kraliçeler arasında en çok evlenen Catherine Parr, her ne kadar kralla katolik kilisesinde evlenmiş olsa da kendisi koyu bir protestandı. Kralın tek erkek çocuğuna da protestanlığı aşılayan Catherine bazı kesimler tarafından hiç hoş karşılanmıyordu. Kralın ölümünden sonra Edward tahta geçti ve yaşadığı süre zarfında kraliçenin etkisi altında kaldı.


Catherine Parr kralın ölümünden sonra Edward'ın dayısı Thomas Seymour ile evlendi. Kralın ölümünden iki sene sonra bir hastalığa yakalanan Catherine bir hafta sonra hayatını kaybetti. O öldükten sonra eşi Thomas Seymour bu kez kralın kızlarından Elizabeth ile evlenmek isteyince yeni krala ihanetten idam edildi.

Bütün gaddarlığına rağmen Henry kadınlarla ilişkilerinde hep sevgiyi arayan biri olmuştur. Bunu bulamadığı zaman da evliliklerini boşanma ile bitirmek istemiş. Evliliklerinden yalnızca erkek bir varis değil, aşk ve seks beklemiş. Bu yüzden Tarihçi David Starkey onun zamanının ötesinde, modern bir kral olarak düşünüyor. Aldatılınca şiddete başvurmuş. Sadık ve itaatkar olmaları kadar, akıllı ve eğitimli olmaları da önemli onun için. Katherine Howard hariç hepsi kuvvetli kişilikleri olan, zeki kadınlar. Howard mücevherler, ziyafetler, eğlence dolu bir hayat için evleniyor onunla. Cinsel gücü azalmakta olan, 50’lerinde bir kralla 17 yaşında bir kız saraya hapsedileceğini bile bile niye evlenir ki? 
     O yaşta seksle ilgili her oyunu bildiği söylenen bu genç kadın fiziki açıdan tatmin olmayınca saraydaki bütün yakışıklı içoğlanları ile aldatıyor kocasını ve bunun bedelini hayatı ile ödüyor. 
     Starkey’e göre Henry’nin istediği erkek evladı hiçbir eşi kendisine veremeseydi, İngiltere belki de yabancı bir imparatorluk içinde eriyip gitmiş olacaktı. (Henry’ye tek erkek evladı Jane Seymour verdi) Henry’nin Aragon’lu Catherine’den boşanması ve Roma’dan kopması, Henry’ye canavar damgasını bile vurdu. 
     Starkey olaylara daha farklı bakıyor. Henry’nin çok modern olduğuna inanıyor ve "Çoğu kral erkek bir veliaht, evleneceği kraliyet mensubu genç kızın da çeyiz olarak bir toprak tapusu getirmesini ister. Henry sadece bunu istemedi, ‘aşk’ istedi. Bugün evlilikte aşk bitti mi çiftler boşanır. İşte Henry’nin davranışı da böyleydi ve bu davranış o zamanlar görülmemiş, olağanüstü bir davranıştı. Eğer tek kadından hem erkek evlat sahibi olmayı hem de gerçek aşkı talep ederseniz ve bunları da elde edemezseniz, işte o zamanki mutsuzluğunuzu ve problemlerinizin çözümünü hiçbir kadında bulamazsınız. Bu sebeple insan Henry’ye acıyor. Bu iki isteği geleneklere uygun olarak bulamazsanız bütün zenginliğin ve saltanatın önüne geçemeyeceği bir mutsuzluk ortamında bulursunuz kendinizi. Bunun için ona sempati duyuyorum. Gaddarlığı ile çelişkili ama sevmek ve sevilmek gibi yumuşak ve insancıl duygulara olan gereksinimi de yönlendirmiş onu o zaman" diyerek savunuyor Henry’yi. Starkey, Henry’nin eşleri için üzüldüğünü de söylüyor ve "Tabii bu kadınlar için üzüldüm. Zaten kişilere karşı bir duyarlılığınız olmazsa tarihiniz de soğuk ve hissiz olur" diyor. Tudor kadınlarından etkilenen tarihçi kendisinin homoseksüel olduğunu da saklamayacak kadar açık yürekli. Ama bir tarihçi için acımak ne kadar doğru? 


Comments