Orta Afrika'nın İmparatoru Bokassa Çılgın Diktatör

Kara kıtanın başına çöreklenen diğer diktatörler gibi Bokassa'da asker kökenli idi.Misyoner okulunu okuduktan sonra Fransız ordusuna katılmış ikinci dünya savaşında Fransa da Almanlar ve ardından Fransız Hindiçini'nde komünistlere karşı savaşmıştır.Bu savaşların ardından yüksek derecede Fransız nişanları almıştır.Orta Afrika Cumhuriyeti'nin
Fransa'dan bağımsızlığını kazanmasında ardından devlet başkanının onun kuzeni olmasından kaynaklanan bir süratle Orta Afrika genelkurmay başkanı na kadar yükseldi.Daha sonra ikilinin arası açıldı ve 1966 yılında akrabasını devirerek klasik bir Afrika askeri darbesi yapmış olan Bokassa olsa kendini imparator olarak ülkenin başına atadı.
Tabiki her Afrika ülkesi gibi Orta Afrika'da işsizlik ve fakirlikten kırılıyor ve muhteşem diktatörün işsizlik sorunu çözmek için çözümü ise eşsizdi. 
18- 55 yaş arası herkes işsiz olduğunu kanıtlamak zorundaidi.Kendisi için ise bolluk ve refah içinde yüzüyor, 22 milyon dolara taç takma töreni yapıyordu.
Kendisine ait bir ifade herşeyi özetliyordu aslında "burada gördüğünüz her şeyin parasını fransızlar öder,biz para isteriz onlar verir ve harcarız"
1976 da Bokassa kendini iyice kaybetti ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde artık monarşi olduğunu ilan ettiği ve adını Orta Afrika imparatoruna çevirdi.Kendini imparator ilan eden bu narsist diktatör, tüm batılı devletleri davet ederek kendisine 22 milyon dolara mal olan (o zaman ne kadar büyük bir para olduğunu düşünün) taç giyme töreni yaptı.Ülkesi ise fakirlikten kırılıyor, ülke bütçesinin dörtte biri sadece bu taç giyme töreninde çarçur edilmişti.Batılı ülkeler bıyık altından gülüyordu Fransızlar ise deliye dönmüştü
Lakin Bokassa rejiminin her uygulaması bu şekilde alaya alınacak kadar matrak değildi.Sömürge artığı her diktatör gibi  halkını katletmekten geri durmadı.İşkence ve sorgusuz infazlar bir kenara öyle bir noktaya gelindiki Bokassa'nın muhaliflerini yediği evet bizzat yamyamlık ettiği bile iddia edildi.Ülkede artan hırsızlık olaylarına rahatsız olan diktatör başkentin meydanında askerlerle birlikte onlarca hırsızı sıra dayağına geçirmekten geri durmadı hatta üç tanesi dayaktan ölmüş,diğeri diğeri ise kızgın güneşin altında ibreti alem olsun diye saatlerce bekletilmişti.Başka diğer bir garip alışkanlığı da kabineden azlettiği bakanların cüzdanlarından koleksiyon yapmasıydı.(!)
Ülkede üniforma giymeye reddeden kişilerin başını ezdi.1979 'da 100 öğrencinin öldürülmesi bardağı taşırdı.Devletin şart koştuğu üniformaları girmeyi reddeden öğrenciler öldürülmüştü.Artık Fransa'da bu kasabın arkasında durmamaya başlayınca batılı devletler ve Fransız komandolar tarafından desteklenen eski başkanı  barakuda operasyonuyla kendisini tekrar devirerek ülke tekrar cumhuriyete dönüştürmüştür.

Ardından Bokassa Paris'e kaçtı.Paris'tekiler onu çok sevmese de kendisine layık gördükleri nişan gereği onların da elleri kolları bağlanmıştı.Paris'te bulunduğu yıllar içinde üst düzey devlet yetkilileri onu kandırarak ( yani öyle görünüyor ülke seni bekliyor vs) diyerek gaza getirdikleri Bokassa ülkesine geri döndü ve anında tutuklandı.Adam öldürme, zimmete para geçirme, yolsuzluk ve hatta yamyamlık suçlarından yargılandı idama mahkum edildi.Ardından cezası ömür boyu hapse çevrildi.7 yıl dört duvar arasında  kaldıktan sonra eskiden koruması olan yeni devlet başkanının emriyle 93 yılında serbest bırakıldı 3 kasım 1996 da kalp krizinden öldü.
Bokassa  70 lerin ortasında tüm afrikalı diktatörlerini akıl hocası olan olan Kaddafi'yle bir araya geldi. Ondan çok etkilenmiş olacak ki müslüman olduğunu açıkladı lakin birkaç ay sonra yine katolik devlet başkanı olarak halkı selamlayacaktı.Bu şaşırtıcı manevrada Kaddafi'nin kendisine vaadettiği kredi vermekten vazgeçmesinin de önemli rol oynadığı açıkça görülmektedir.
Diktatörün insan eti yediğine dair iddalar ve öğrenci olaylarının ardından Paris  gazeteleri tarafından yayınlanan fotoğraflar da patlak verdi.Buna göre içinde insan parçacıkları bulunan bir buzdolabı vardı ve buzdolabı Bokassa'nın  sarayında bulunuyordu.Bokassa ısrarla bu fotoğrafların morgta çekildiğini söylesede kimse inanmadı.Diktatörün, öldürdüğü muhaliflerine sarayın bahçesinde aslan ve timsahları beslediği ve daha nice buna benzer şekilde hakkında sapıkça birçok iddaa hakkında bulunmaktadır Bokassa'nın.

Comments