Şeker tanesi büyüklüğünde olan dünyanın en küçük kamerası yapıldı

3D yazıcılar ve geliştirilmiş pek çok yeni cihaz sayesinde insanoğlu bazı şeyleri daha ufak yapmayı başardıkça ceplerimize çok daha fazla ve günden güne gelişen teknolojiyi sığdırmış oluyoruz. Ancak son zamanlarda teknoloji o kadar küçük boyutlara sığmaya başladı ki, artık sadece ceplerimize değil damarlarımıza bile girebilmekte.

Teknolojinin gelişmesiyle beraber, her geçen gün yeni yeni elektronik cihazların yapıldığını okuyor, duyuyor ve içlerinden bazılarınada şaşkınlıkla bakıyoruz. İnsana hayret veren bu elektronik cihazlardan birtanesi de şeker tanesi büyüklüğünde, şırıngayla enjekte edilebilen dünyanın en küçük kamerası oldu.

Bundan sadece bir kaç yıl öncesine kadar, adeta yapılamaz denilen pek çok şeyin şimdilerde yapılabilmesine olanak sağlayan 3D yazıcılar, dünyanın en küçük kamerasının yapımında da rol oynayarak yine bir ilki geliştirdiler

Eski üretim teknikleri göz önüne alındığında bunun kadar küçük cihazların yapılabilmesi imkansızdı. Ancak işin içine 3D yazıcıların girmesi, Almanya’nın Stuttgart Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının bir şırınga ucundan bile geçebilecek küçüklükteki bu kamerayı yapabilmelerine imkan sağladı.

Teknolojinin bütün nimetlerinden faydalanan dünyanın en küçük kamerası toplamda 62.500 piksellik bir görüntü alabilme özelliğine sahip. Tek kullanımlık kameranın lens’i ise 100 mikron yani bir milimetrenin 10’da 1’i büyüklükte ve dış kılıfıyla beraber toplam ebatı 120 mikrona erişiyor. 3.0 mm uzaklıktan odaklanabiliyor ve 1,7 metrelik optik fiberle aktarım yapıyor. Bu teknolojinin özellikle, tıbbi görüntülemede rahatlıkla kullanılabileceği düşünülüyor. Bu sayede insan vücuduna hasar vermeyen endoskoplar geliştirilerek, görüntülemede yeni bir levele geçilebilir.

Ekip bütün görüntüleme sisteminin standart bir şırınga iğnesine rahatça sığdığını söylüyor. Bu sayede kamerayı direkt organlara ve hatta beyine bile yollamak mümkün bir hal alıyor.

Şeker tanesi büyüklüğündeki dünyanın en küçük kamerası Nature Photonics dergisinde de yayınlandı ve bu teknolojinin görünmez güvenlik sistemlerinde veya mini robotlarda otomatik görüntüleme için kullanılabileceği de kaydedildi


Profesör Harald Giessen, çok çeşitli uygulama alanlarında sorunsuz kullanılabilmesi için kameranın lens sisteminin CMOS bir görüntü algılayıcı sensörün üzerine inşaa ettiklerini belirtiyor. Bu üretim tekniği oldukça hızlı üretime olanak sağladığı gibi inanılmaz küçük boyutların yapımına da imkan sağlamakta. Bu sayede bal arısı büyüklüğünde hava böcekleri üretmek bile mümkün olabilir. Ayrıca sürücüsüz araçlar, robotlar, insan vücudu ve elbette akıllı telefonlar bu teknoloji için sırasının gelmesini bekleyen adaylardan bazıları.

Tasarlaması sadece birkaç saat alan dünyanın en küçük kamerası henüz prototip aşamasında olduğu için gerçek durumlarda henüz denenmiş değil. Daha birçok test ve yenilik gerektirdiği için de ürüne dönüşmesi birkaç yıl alacak gibi görünüyor. Ancak bir, iki yıl içinde yaygın olarak kullanılabileceğini belirten yetkililer, kameranın maliyetinin ise oldukça düşük olduğunu belirtiyorlar.