Çiftlerin Birbirine Bağlanma Çeşitleri


Bütün ilişkiler çiftler arasındaki sevgi bağlarının sentezlenmesinden oluşur, fakat bunların hepsi sağlıklı değildir. 

 İnsanlar güven hissi inşa etmek ve pozitif bir öz saygı oluşturmak için bağlanmaya ihtiyaç duyarlar. Bu bağlanmanın şekli temelde ne kadar mutlu olduğunuzla alakalıdır.

Fakat her türdeki bağlanma uygun veya sağlıklı değildir. Bazıları güven inşa etmekten ziyade, olumsuz duygular oluşturur ya da acı çekmenize sebep olur. Partnerinizle aranızda ne tür bir bağ oluşturduğunuzu biliyor musunuz?

1. Endişeli veya güvensiz bağlanma
İçinde endişe ve güvensizlik barındıran bir bağlanmayı daha iyi anlatabilmek için aşağıdaki basit örneği kullanabiliriz. İş arkadaşlarınızdan biriyle akşam yemeğine çıkıyorsunuz. Daha restorana bile varmadan partnerinizden mesajlar almaya başlıyorsunuz.

Akşam yemeğinde arkadaşlarınızla buluşmak için can atıyor olabilirsiniz, ancak buluşmanızın üzerinden bir saat bile geçmeden partneriniz sinirlenmeye başlar. Kiminle birlikte olduğunuzu, onu özleyip özlemediğinizi ve orada yemekte olmaktansa onunla evde olmayı isteyip istemediğinizi öğrenmek ister.

Böyle bir durumda partnerinizin endişelerini ve korkularını yavaş yavaş azaltmaya çalışır ve güvensizliğini yok edersiniz. Bu tür bir bağlılığın tam olarak nasıl bir şey olduğunu biliyorsunuzdur. Fakat, bu tip insanların sıklıkla sergilediği davranışların da farkında olmanız gerekmekte:

Onu sevdiğinize dair devamlı kanıtlar görmek ister. Bu noktada ona değer vermeye devam ettiğinizi göstermeniz için sizi birtakım eylemlere zorlayabilir. Bazen cinsel ilişki bile gerçek sevginin göstergesi olarak görülmesi yerine bir “sahiplenme” belirtisi olarak görülebilir.
Olaylara nasıl tepki verdiğinize aşırı şekilde odaklanırlar. Önemsiz detaylara takılarak, ilişkide kötü bir şeyler olacağını düşünerek ya da onu terk edeceğiniz korkusuyla endişelenip dururlar.
Ruh halleri çok hızlıca değişmektedir. Bir an hayatlarındaki en önemli şey siz iken, kısa bir süre sonra ise sanki yanlış bir şey yapmışsınız gibi size karşı duyarsız veya şüpheci hale dönüşürler.
Duygu sömürüsünü zekice ve etkili bir silah olarak kullanırlar. İstediklerini şantaj ve “ultimatomlarla” alacaklardır. Hatta istediklerini elde etmek için mağdur rolü bile yapabilirler. Dikkatli olmanız gerek!

2. Mesafeli veya soğuk bağlanma
Bu tipte bağlanan insanların ilişkiye bakış açısı diğerlerinden daha farklıdır veya partnerlerinden farklı birtakım beklentileri vardır. Samimiyete ihtiyaç duymazlar ve kişisel alanları için olan ihtiyaçlarını veya diğer duygusal gerekliliklerini açıklamazlar.

Bu sizi sevmedikleri anlamına gelmez, fakat kendilerini ifade ediş tarzları sizinkiyle eşleşmemektedir. Bu aşk ve sevgi bağının yokluğu çiftler arasında pek çok dramın yaşanmasına neden olabilir.

Fakat dikkat etmeniz gereken ortak davranışları nelerdir?
Partnerlerinin duygularının nasıl şekillendiğini bilemezler. Empati kuramazlar ve partnerlerinin ihtiyaçlarının ne olduğunu kavrayamazlar.

Her zaman hem fiziksel hem de kişisel olarak bir miktar boşluğa ihtiyaç duymaktadırlar. Eğer sınırı aşar ve bu ihtiyaçlarını ihlal ederseniz, sanki onların özel alanlarını bilerek işgal etmişsiniz gibi sinirlenip canınızı yakabilir hatta ihanet bile edebilirler. Aynı zamanda da sizin üzüntünüze tamamen kayıtsız kalırlar.

Genellikle yalnız kalmayı tercih ederler. Böylelikle ciddi bir bağlılıktan uzak durabilirler ve sadece gündelik, sıradan konuşmalar yaparlar.

Soğukmuş gibi bir izlenim bırakmalarına rağmen, bu onların duygusal ihtiyaçları olmadığı anlamına gelmez. Bunun yerine, duygusal ihtiyaçlarını gizlemeyi tercih ederler.
Bu insanların ilişkilerinin nasıl olması gerektiği konusunda genellikle kendi fikirleri vardır. Kafalarında “ideal partner” fikri geliştirmiş bile olabilirler. Fakat bu, kimse tarafından ulaşılması mümkün olmayan ve yine sadece birçok acının yaşanmasına neden olan bir ideal olacaktır.

3. Güven bağı
İlişkilerinde arasına bir güven bağı inşa eden insanlar duygusal olarak daha dengelidir ve ilişkiden kişisel olarak daha fazla şey elde ederler. Fakat bu işin sırrı nedir? Bu güven bağını ne oluşturmakta?

Bu tür bir bağ karşılıklı güven esasına dayanır. Olgun, dengeli ve kendine güveni olan bir kişi bağlanmaktan ve sevdiği kişiyle bir gelecek inşa etmekten korkmaz.

Kıskançlık ve kuşku yoktur. Kimse birbirini kontrol etmeye çalışmaz, çünkü ilişki güven üstüne kurulmuştur.

Tabii ki siz de kendi kişisel alanlarınıza ihtiyaç duyarsınız, fakat partnerinizin de böyle alanlara ihtiyaç duyduğunu bilirsiniz. Birlikte olmak kadar ayrı kalma ihtiyacına da saygı gösterirsiniz.

Diyalog kurar ve aranızdaki tartışmalara saygı çerçevesinde yaklaşırsınız. Her ilişkinin kendine göre farklılıkları olduğunu bilir ve demokratik bir şekilde anlaşmaya vararak, her zaman haklı olma gerekliliğini bir kenarı bırakıp, aranızda köprüler kurmayı öğrenirsiniz.

Sömürü veya bencillik yoktur. Birbirinizi dinlersiniz ve güveninizi kaybetmez ya da her gün tartışmaya girme korkusu yaşamazsınız: Sevdiğiniz kişiye değer vermek bunu gerektirir.
Sonuç olarak, bu önemli konuyu aklınızdan çıkarmamalısınız. En sağlıklı ilişkiler, çiftler arasındaki güven bağı üzerine kurulmuş olanlardır. Fakat pratikte, her ilişki yukarıda bahsettiğimiz üç tip özellikten de bir miktar barındırır.

Örnek olarak, ilişkide kıskanç olmak her zaman kötü bir şey değildir. Ve bazen yalnız kalmak ve uzaklaşmak için daha fazla fiziksel ve kişisel alana ihtiyaç duyarız. Fakat, ilişkinizin temelinin %80’ini güven tipi bağlanmada saydığımız özellikler oluşturmalıdır. Geri kalan kısımda ise diğer iki uç örneğin özelliklerinin görünmesi normaldir.

Comments