Nisa 34.Ayet ( Kadını Dövmek Var Mı ? )


 Kuran'a baktığımızda, Nisa Suresi 34.ayette geçen  Iffetsizliklerineden düsmanliklarindan Kusku Duyulan kadinlara ön görülen cezalar icinde DÖVME yoktur ! daha dogrusu Nisa 34 de öngörülen bir ceza yoktur alinmasi gereken bazi tedbirler vardir.


Nisa 34 de ki ** DARB ** kelimesi Kuran da ki kullaniminin disina cikarilarak Bir Oyun oynaniyor ve kadinin en kücük bir itirazi bile MAHKUM edilerek ERKEGIN DAYAGI ile cezalandiriliyor.Tam bir yargisiz Infaz..

Peki dogrusu nedir ? Alimlerimizin Icinden " DÖVÜN " diyerek ciktiklari isin esasi nedir ?..

Önce Nisa 34 de gecen darb sözünün Kuran-ı Kerim'deki kullanimlarini görelim


1) örnek vermek,örneklerle anlatmak (ibrahim 24;Nahl 75-76;Rum,28 )


2) gezip dolasmak seyahat etmek ( Nisa 94 Maide 106 )


3) Yol acmak ( taha 77 )


4) uzaklastirmak uzakta tutmak ( zuhruf,5 )


5) Mühürlemek damgalamak tikamak ( Bakara 61 kehf 11 )


Darb sözcügünün "" VURMAK "" anlaminda kullanimlari ise söyle:


6) Yüze ve sirta vurmak : Bu kullanim Vücuh ( yüzler ) ve edbar ( sirtlar ) sözcükleri ile Daima birliktedir (Enfal 50, Muhammed,24 )


7) elle vurmak: Bu Kullanim ** CAR ** edati ( Ba ) iledir (Saffat,93 )


8)Boyun ve parmaklari vurup ucurmak: bu Kullanim ( Boyunlar ve benan Parmaklar)kelimeleri ile kullanilmistir (Enfal 12 )


9) Bir alet ile sopa ile vurmak: Bu kullanim da ** CAR ** edati (ba ) iledir ( Bakara 60 araf 160;suara,63;Sad,44 )


Nisa 34 deki kullanim vurmak anlamindaki Kullanimlarin Hic birine uymamaktadir

** DARB ** kelimesi burada tasidigi 20 yi askin anlamdan biri olan ** Barindigi yerden Uzaklastirmak **(Sülasi den kullanim ) ,Yolculuga cikarmak
( If al Kalibindan kullanim ) anlaminda kullanilmistir.
çünkü diger Kullanimlarin hic biri ayetin amaci ve icerigi ile bağdaşmamaktadir..

Özellikle uzaklastirmak anlamindaki kullanim hem icerik hem de filolojik acidan cok uygun düsmektedir Cünkü Bu kullanimda sülasi fiil ( derabe ) mef ulüne ( tümlecine ) Hic bir edata ihtiyac duymadan Dogrudan ulasmaktadir ki geleneksel okuyuslara da Tamamen UYGUNDUR !

Buna göre nisa 34 deki FADRIBUHUNNE emrinin anlami - Onlari bulunduklari yerden UZAKLASTIRIN -Olmaktadır !

Kullanimin ** VURMAK ** Anlaminda olmasi filolojik acidan mümkün görülebilir fakat bu anlamda alinmasini engelleyecek ** DINSEL KARINELER **,Hatta deliller vardir.

1 ) Kesinlesmis ZINA sucuna dövme cezasi verilmesi

2) IFK olayinda Hz.Aise nin dövülmeyip ikamet yerinden uzaklastirilmasi

3 )Veda Hutbesindeki sözün,Kadinlari dövmeyi kesin ZINA sucu sartina baglamasidir

IFK olayi Bildiginiz gibi Hz.Aise ye ZINA iftirasi atilmistir. ve Olay aciga cikana kadar Ne dayak atilmis ne attirilmis Babasi Hz.Ebubekir in evinde oturmaya mecbur edilmistir..

Buradan yola cikarsak da,
Nisa 34 de Kadinin dövülmesini emreden bir beyan yoktur..


Kadinin sedakatsizlik veya iffetsizlik kuskusunu doguracak bir olay veya durum varsa;
Olay aciklikliga kavusana kadar Bulundugu yerden uzaklastirma vardir.


Ayrica iki tedbir daha vardır ki Bunlar da hemfikir olunan uygulamalardır:
Ögüt vermek ve yatakta yanliz birakmak..

Klasik dönemin bazı âlimleri dövme yetkisine çok ihtiyatla yaklaşmışlardır. Hz. Peygamber'in, müslümanların en hayırlılarının eşlerine en iyi davrananlar olduğunu ve kendisinin bu konuda örnek teşkil ettiğini söylemesini, eşlerini ancak kötü kimselerin döveceğini ifâde ederek onlara böyle davranılmamasını emretmesini gözönüne alan bazı âlimler, kadının dövülemeyeceğini veya fazîletli davranışın onlara böyle bir cezâyı uygulamamak olduğunu belirtmişlerdir (Bkz. Abdülkerim Zeydân, el-Mufassal fî Ahkâmi'l-Mer'e ve'l-Beyti'l-Müslim, Beyrut, 1993, c. 7, s. 316-317). Fakat uygulamada her zaman Rasûlullah'ın bildirdiği bu esaslara göre davranıldığını söylemek mümkün değildir. Bunların büyük çoğunluğu, kadınlarını dövme yetkisini Kur'an'dan değil; nefis ve hevâlarından, câhilî örf ve âdetten almakta, Rasûlullah'ın ifâdesiyle leîm/kötü koca sıfatını hak etmektedirler

Dünyada ilk defa 632′de Hz.Muhammed’(s.a.v) Veda hutbesinde “kadın haklarını” dile getirmiştir. 


"Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. ''

Comments