“Aşk hormonu”, “mutluluk hormonu” ve “sevgi hormonu” olarak bilinen oksitosin, rahatlamaya ve kan basıncını düşürmeye yardımcı, anti anksiyete etkileri olan bir nörohipofiziyal hormondur. Beynin hipotalamus bölgesinden salgılanmaktadır. Bu hormon ağrı eşiğini yükseltir, aynı zamanda büyümeyi ve iyileşmeyi sağlar. Anti iltihap özellik gösteren oksitosin hormonu, iltihap tabanlı kronik hastalıkların ilerlemesini önleyebilir. Ayrıca sosyal ilişkilerde güven duygusunun oluşmasını sağlar. Yapılan araştırmalarda biyolojik çocuklarla evlatlık edinilen çocukların idrardaki oksitosin ve onunla bağlantılı vasopresin hormonunun oranları karşılaştırılmış; çocuklar biyolojik anneleriyle iletişim kurduğunda oksitosin oranının arttığı, evlatlık edinilen çocuklarda ise oksitosin oranının sabit kaldığı gözlenmiştir. Bu çalışma ile evlatlık edinilen çocukların güven problemi yaşamalarının sebebinin oksitosin hormonu eksikliğinden kaynaklandığı ortaya konmuştur.
Oksitosin hormonunun salgılanmasında dokunma, ses ve koku faktörleri etkilidir. Bununla birlikte, başkalarına iyilik yapmak gibi psikolojik faktörler de bu hormonun seviyesini arttırır. Bireyin içindeki cömertlik,hassasiyet ve güven duygusunu ortaya çıkarır. Bu hormon sarıldıkça, sevgi gördükçe, arzulandıkça ve dokundukça artışa geçer.
Oksitosin hormonunun bir diğer görevi ise, doğum anında vajina ve serviks genişlemesine yardımcı olmasıdır. Bu nedenle oksitosin ismi “hızlı doğum” manasına gelen Yunanca “oxys” ve “tokos” kelimelerinden türetilmiştir. Bebeğin daha kolay şekilde doğmasına yardımcı olan bu hormonun eksikliğinde zor doğum vakaları görülebilir. Elbette ki doğum kasılmaları sadece bu hormonla gerçekleşmez. Ancak bu hormonun olması veya seviyesinin yükselmesi doğumu kolaylaştırmaktadır. Sezeryan doğumlarda ise bu hormonun salgılanması ya da salgılanmaması doğumu etkilemez.
Doğumu kolaylaştıran bu hormon aynı zamanda anne ile bebek arasındaki bağı da kuvvetlendirir. Ayrıca emzirme döneminde sütle dolu meme hücrelerini uyarır ve sütün rahatça akmasını sağlar. Kadınlar bu hormon sayesinde bebek büyütmenin zorluklarını sabırla ve sevgiyle aşar. Ayrıca yapılan araştırmalarda, oksitosin seviyesi yüksek hamile kadınların, ilk üç aylık dönemlerinde bebeklerine çok daha bağlı oldukları gözlenmiştir. Bu hormon sadece anne ile bebek arasındaki bağı değil aynı zamanda eşler arasındaki bağı da kuvvetlendirmektedir.
Vücut tarafından doğal olarak salgılanan oksitosin hormonu, doğumun başlatılmasında ya da doğumdan sonra kanamanın durdurulması gibi durumlarda doktorlar tarafından yapay şekilde üretilip kullanılmaktadır. Olağanüstü etkileri bilimsel dünyası tarafından da araştırmalarla kanıtlanan oksitosin hormonu bazı hastalıklarda ya da bazı travmalar sebebiyle oluşan olumsuz durumlarda tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Tedavide, hastayı mutlu eden durumlar ön öne çıkarılarak oksitosin hormonu tetiklenmektedir.
Oksitosin Hormonunun Özellikleri
Oksitosin hormonu; ilişkileri sağlamlaştırır, bireylerin haz duymasını sağlar, bireyler arasındaki bağlılığı ve sadakati geliştirir, hoşlanma duygusunu ortaya çıkarır, doğumu ve emzirmeyi kolaylaştırır, cinsel uyarılmayı arttırır, gerginliği ve stresi ortadan kaldırır, koruyucu içgüdüleri ve sosyal yetenekleri geliştirir.
Oksitosin Seviyesi Nasıl Artırılır?
Sarılmak, el ele tutuşmak: Çiftlerin birbirine sarılması, el ele tutuşması oksitosin seviyesini arttıran etkenlerden biridir. Çiftler arasındaki her yakın temasta, her dokunmada bu hormonun seviyesi artmaktadır. Bu durum hem çiftler arasındaki bağın kuvvetlenmesini hem de bireylerin rahatlamasını sağlar.
Hayal kurmak: Sadece fiziksel aktiviteler değil, psikolojik unsurlar da oksitosin seviyesinin artmasında etkilidir. Kuzey Carolina Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucunda ev kadınların kocalarını düşündüklerinde hızla oksitosin hormonu salgıladıkları ortaya çıkmıştır.
Eğlenceli aktiviteler yapmak: Kişilerin sevdikleri, keyif aldıkları aktiviteleri yapmaları oksitosin seviyesini arttıran faktörler arasındadır. Bu aktivitelerin sevilen kişilerle yapılması kişilerin arasındaki bağı daha da kuvvetlendirir.
Arkadaşlarla vakit geçirmek: Sevdiğiniz insanlarla vakit geçirmek de sevgi hormonunu arttırır. Bunaldığınız zamanlarda sevdiğiniz bir arkadaşınızı arayarak onunla keyifli vakit geçirmek veya derdinizi paylaşmak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.
Egzersiz yapmak: Yürüyüş yapmak, yoga, meditasyon, nefes egzersizleri, yüzme ve diğer fiziksel aktiviteler, vücuttaki oksitosin salınımını artırmaya yardımcı etkenlerdir.
Masaj yaptırmak: İnsanı rahatlatan aktivitelerden biri olan masaj da vücuttaki oksitosin seviyesini arttıran faktörler arasında yer almaktadır. Masaj aynı zamanda vücudun stresten arınmasında da oldukça etkilidir ve yüzyıllardan beri uygulanmaktadır.
Evcil hayvan beslemek: Kimileri için evcil hayvanları evlat gibidir. Hayvan severler için evcil hayvana sarılmanın ve onunla oynamanın yatıştırıcı bir etkisi vardır. Bu durum oksitosin seviyesini de arttırmaktadır.
Birine iyilik yapmak veya hediye vermek: Sevdiğiniz insanlara iyilik yapmak veya onları mutlu edecek hediyeler vermek sevgi hormonunuzun artmasında etkili bir faktördür.
Hoşlanılan deneyimler: Oksitosin hormonunun salgılanmasında kurabiye kokusu,fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu,yağmur sonrası toprak kokusu,deniz kokusu, kuş cıvıltısı, müzik dinlemek, yemek yemek, doğayla iç içe bir yürüyüş ya da sizi alıp geçmişe götüren görüntü veya ses gibi faktörler de etkilidir. Bu faktörler kişiyi rahatlatır, sakinleşmesini sağlar ve vücuttaki oksitosin seviyesini arttırır.
Sosyal medya kullanmak: Yapılan son araştırmalar sosyal medya aracılığıyla başka kişiler ile iletişim kurmanın da oksitosin hormonunu yükselttiğini açığa çıkarmıştır.
Diğer faktörler: Doğa sevgisi ve doğada vakit geçirmek, estetik olan herhangi bir şeyi beğenmek, sevmek,ona dokunmak, ten teması, sarılmak, çikolata yemek, sosyal olmak ve arkadaş çevresiyle vakit geçirmek oksitosin seviyesini arttıran faktörler arasında yer almaktadır.
Erkeklerde Oksitosin Hormonu Var Mıdır?
Oksitosin kadınlara özgü bir hormon olarak bilinir. Ancak partnerini mutlu eden, ona sevdiğini söyleyen, sarılan, her fırsatta ona olan ilgisini gösteren,ona anlayışlı olan bir erkek, kadının oksitosin hormonunu yükselttiği için kendisi de mutlu olur. Kadındaki oksitosin hormonun seviyesi dış etkenlere, büyük çoğunlukla da partnerinin tutum ve davranışlarına göre düşer ya da yükselir.
Oksitosin Hormonu Eksikliği
Oksitosin hormonu eksikliği mutsuzluğa sebep olmaktadır. Özellikle kadınlarda etkili olan bu hormonun seviyesi yükseldikçe kadın mutlu olur, mutlu kadın eşini ve sevdiklerini de mutlu eder. Ancak kadındaki oksitosin hormonunun seviyesi düşerse, yukarıda bahsedilen durumunun tam tersi yaşanır. Oksitosin hormonu eksikliği; mutsuzluğun yanı sıra depresyon, stres, migren, huzursuzluk, sinirlilik, uyumsuzluk, huzursuzluk, gerginlik, kaygı ve endişe duyma gibi ciddi rahatsızlıklara sebep olur. Bununla birlikte oksitosin hormonunun fazlalığı ya da eksikliği kadınlarda kısırlığa neden olabilmektedir.
Oksitosin Hormonunu Artıran Yiyecekler Nelerdir?
Bazı yiyecekler fiziksel, kimyasal ve psikolojik olarak tetiklenen oksitosin hormonunun ortaya çıkarılmasına yardımcı olabilir. Bu hormonun seviyesini yükselttiği bilinen bazı besinler şunlardır:
Yumurta: İyi bir protein kaynağı olan yumurta, ayrıca faydalı yağlar, vitamin ve mineraller içerir. Günde sadece 1 adet yumurta tüketmek vücuttaki oksitosin hormonunun seviyesini artırabilir. Böylelikle kişi kendini daha sakin hemde mutlu hissedebilir.
Muz: Anti anksiyete ve anti stres özellikleri ile bilinen muz, depresyon gibi psikolojik sorunlarla mücadele etmede oldukça etkili bir besindir. Oksitosin hormonunun artmasına yardımcı olan bu meyve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.
Acı: Tezat gibi görünse de, acı biber tüketmek de oksitosin hormonu seviyesinin artırılmasına yardımcıdır. Acı biber içeriğindeki vitamin ve mineraller ile sağlık için de oldukça faydalıdır. Ancak mide ve bağırsak sorunu yaşayanların acı biber tüketmesi tavsiye edilmemektedir.
Protein içeren yiyecekler: Kırmızı et, balık eti, tavuk eti, yumurta, süt ve süt ürünleri, soya fasulyesi, mercimek, fasulye, nohut, fıstık ezmesi, bezelye, kinoa, kabak çekirdeği ve ay çekirdeği gibi protein içerikli besin ve yiyecekler vücuttaki oksitosin hormonu salgısının artmasına yardımcı olabilir.
Meyve ve Sebzeler: Sağlığımız açısından oldukça faydalı olan meyveler oksitosin hormonunu tetikleyerek ruhumuzu da doyurmaktadır. Muz başta olmak üzere lif oranı yüksek olan tüm meyveler vücuttaki oksitosin seviyesinin artmasına yardımcı olabilir. Ancak içeriğindeki şeker oranı sebebiyle meyvelerin de dengeli ve kontrollü bir şekilde tüketilmesi tavsiye edilir.
Meyvelerde olduğu gibi sebzeler de vücuttaki oksitosin hormonunun salgılanmasına oldukça yardımcıdır. Bilindiği üzere, sebzelerin içeriğindeki lif bağırsakların sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu durum hem vücudumuz hem de psikolojik sağlığımız için oldukça önemlidir.
Omega 3 içeren besinler: Omega 3 denildiğinde akla gelen ilk yiyecek şüphesiz ki balıktır. Bununla birlikte, balık yağı, zeytin ve diğer bazı bitkisel besin kaynakları Omega 3 içermektedir. Bu besinler vücudumuza sağladığı faydaların yanı sıra vücuttaki oksitosin hormonu seviyesinin artırılmasına da yardımcıdır.
Tahıllar: Arpa, buğday ve çavdar gibi tahıllar, vücuttaki oksitosin hormonu seviyesinin artırılmasına yardımcı nitelikte olabilir.
Su: Vücudumuz için olmazsa olmaz hayati önem taşıyan besin maddesi olan su oksitosin hormonu seviyesini de arttırır.
Vitaminler: B6, B2, B1 ve A vitaminleri oksitosin hormonunu tetikler.
Comments
Post a Comment