Şampuanlarda Bulunan Kimyasal Maddeler ve Bunların Zararları Nelerdir?


Saçlarımız renk, uzunluk veya şekil olarak vücudumuzda en dikkat çeken kısımdır. Kullanılmakta olan saç boyaları,jöle veya türevleri, şekillendiriciler zamanla saçlara zarar vermekte ve yıpratmaktadır.. Kullandığımız,tatlı bir beklentiyle aldığımız şampuanların içerisinde koruyucu maddeler, bakım yapan maddeler veya saçı besleyen vitaminler bulunduğu ifade edilmekte ve hatta yan bakım ürünlerinin de kullanılması halinde saçların çok daha bakımlı ve güzel olacağı vaadedilmektedir. Buna basit bir örnek verecek olursak ;  Şampuanların hoş kokulu olması bizleri etkiliyor fakat bu güzel kokunun sağlanması için bir kimyasal kullanıldığından çoğumuzun haberi yok bile.. Derimiz geçirgen bir yapıya sahip olduğu için bu kimyasalların vücuda girmesi ve birikerek bazı organlara zarar vermesi kaçınılmaz bir sondur. Normal döngüde vücudumuz zararlı olan maddeleri kendisi dışarıya atma yeteneğine sahiptir ancak sürekli kullanımda bu pek de mümkün olmamaktadır. Vücutta özellikle yağ dokularında ve karaciğerde bu kimyasallar birikerek birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır.

Şampuan  da içeriğinde bulunan kimyasallardan ötürü bir deterjan çeşididir demek yanlış olmayacaktır. Saçları biryandan temizlerken bir yandan da vücudun doğal olarak üretmiş olduğu yağ(sebum)tabakasını da kazıyarak almaktadır. Oysaki bu yağlar saçların korunması için kuvvetli olması,kırılmaması ve yumuşaklığının sağlanması için elzemdir. Bu yağların yok edilmesi saçları korumasız bir halde bırakmaktadır.

Elbette her alanda kimyasallar etrafımızı sarmış durumda hepsiyle aramıza gerekli mesafeyi koymamız gerekli ancak cildimiz hem çok hassas bir yapıya sahip hemde en büyük organımız olarak nitelendirilebilir. Yapısında bulunan geçirgenlik nedeniyle cildimize temas eden kimyasalları kullanırken çok dikkatli davranmamız gerekmektedir.Şampuan alırken mutlaka içeriğindeki maddelere bakmamız bizim için önemli bir adımdır.


Şampuanların birçoğunun içeriğin de bulunan ve sağlık sunduğu vaadedilen mineral yağı, benzinin ham petrolden damıtılması sırasında ortaya çıkarılan bir yan üründür.Bu ürün şampuanlara eklenerek saçlara yapay bir parıltı verir. Bu ürün cilt tarafından emilmediği için kafa derisinde kalmakta ve deride bir bariyer oluşturmaktadır. Bu da saç derisinde doğal olarak vücudun üretmiş olduğu yağın oluşmasını önlemektedir ve dolayısıyla doğal denge bozulmakta vücudun normal işleyiş içerisinde kendi kendine yapmış olduğu korumayı engellemekte,dolayısıyla saçlar daha zayıf daha kırılgan olmakta bu sorunlardan kurtulabilmek içinde farklı kimyasallar kullanma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır..Dolayısıyla sorun sorunu getirmektedir; nekadar çok kimyasal kullanırsak bir o kadar da onun vermiş olduğu hasarı gidermek için başka kimyasallar kullanmak zorunda kalabiliriz. Bu durum hem sağlık adına hemde maddi külfet doğmasına neden olup ekonomimizi zora sokmaktadır..

Şampuan içeriğindeki zararlı maddeler:
Sodium Laureth Sulfate (SLS) ; Bu maddenin çeşitli alanlarda kullanılmasının nedeni daha ucuz oluşudur. Sabun köpüğünü arttırıcı özelliği vardır. Üretimi esnasında düşük miktarda da olsa dioksan adındaki kanserojen madde bulaşabilmektedir.SLS özellikle gözler tarafından anında emilir, çocuklarda zararı ise tam bir faciadır; gözlerin gelişimini engeller, kök hücrelere zarar vererek saçların dökülmesine neden olur,  cilde zarar verir ayrıca kalp ve ciğer gibi hayati organlarda iltihaplanmalara da neden olabilmektedir.

Paraben ; Kimyasal ürünlerin raf ömrünü uzatan koruyucu etkisinden dolayı hemen hemen bütün kozmetik ürünlerinde bulunan bir maddedir. Paraben kullanımında,göğüs kanserini tetikleyen bulgulara rastlanmıştır ve bu nedenle bazı ülkelerde kullanımı yasaklanmıştır.

Sodium Lauryl Ether Sulfate (SLES);Sürfaktan. Anyonik Sürfaktan..Hindistan cevizi kaynaklı olan doğal bir kimyasaldır. SLS ile aynı özellikleri taşımaktadır ancak SLS –SLES’ten daha tehlikeli bir maddedir. Sağlığa olan olumsuz etkilerinden bahsedecek olursak ; cilt yolu ile kan dolaşımı sistemine geçerek kalp, beyin, göz,karaciğer ve akciğer’i olumsuz etkilemektedir. Bu organlarda uzun süre kalarak birçok sorunun oluşmasına zemn hazırlar SLS ve SLES dioksana sebep olarak kanser oluşturan kimyasallar ile reaksiyona girmekte ve kanserin nedenlerinden birisi olmaktadır.

Sodium Xylene Sulfonate: Kişisel Bakım ürünlerine konan bir kimyasal katkı maddesidir, diğer katkı maddelerinin suda çözünmelerini arttırmak için konulmaktadır. Zehirlidir. Üreme sistemini etkiler. Doğal çevreye çok zararlıdır.

Parfüm; Şampuan’ın içerisinde bulunan sürfaktanların ve kokusu hoş olmayan maddelerin kokusunu kamufle etmek amacıyla kullanılmaktadır. Gizlediklerinden daha fazla probleme yol açarlar.Ancak ortadan kaldırdığı sorunlar yerine yenilerine neden olmaktadır. Bunların başında da; alerjik problemler, baş ağrısı atakları, astım atakları gelmektedir.

Cocomide MEA: Şampuanlarda köpüğün çok ve kalıcı olmasını sağlayan bu maddeler, trietanolamin (TEA), dietanolamin (DEA), monoetanolamin (MEA) özellikle SLS ve diğer sülfatlı hammaddelerle birleşince, vücuda teması halinde dahi zarar verebilecek olan “nitrozoamin”leri oluştururlar. Bu maddelerin laboratuvar hayvanlarında yapılan incelemelerde beyin hasarına neden olduğu tespit edilmiştir. ​Bu maddeler,insana zarar verdikten sonra atık sularla, nehirlere göllere karışıp, o bölgedeki canlılığı tehdit ediyorlar. Bizler derelerin çevresinde atık bırakan fabrikaları arayaduralım, aslında fabrika evlerimizin içinde, hergün atık sularla birlikte doğayı esasında bizler de zehirlemekteyiz :(

Sodium Benzoate (E211): Bir kimyasal koruyucudur. Hücrelerin “güç istasyonu” olarak tanımlanan mitokondrilerinde D.N.A hasarına yol açtığı tespit edildi. En son Coca Cola firması bu maddeyi kullandığı için özür dileyerek bu maddenin kullanımına son vereceklerinini söylemiştir.

Boya; Görsel cazibesini arttırmak için kullanılmaktadır. Çok ciddi zararları olmamakla birlikte zaman zaman hassas ciltlerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
** Organik ürünler belki tek yıkamada şampuanın etkisini göstermeyebilir  birkaç kez yıkamayı gerektirebilir veya  istediğimiz kadar köpürmüyor yada şampuan kadar hoş kokmuyor olabilir ancak hiç bir şey sağlığımızdan daha değerli değildir bunu unutmayalım. En azından organik ürünler kullanmaya çalışalım eğer onuda yapamıyorsak şampuan ve bu tür kimyasalları abartmadan  normalden biraz daha az kullanmaya kullanmaya dikkat edelim..Bir de piyasada satışa sunulan ve organik olduğunu ifade eden şampuanlar bulunuyor..

Organik Şampuanların Organik Olup Olmadığını Nasıl Anlarız? 
Bazı firmalar zararlı kimyasallardan kaçınarak organik şampuan üretiyorlar. Organik şampuan adı altında satılan ürünlerden bazıları,sağlık ararken sağlık sorunlarının başlangıcına da sebebiyet verebiliyor. Ambalajlarındaki ''organik'' veya ''doğal'' kelimelerine kanmamak gerekiyor. Çünkü bu ibareler çoğu kez reklamdan öteye gitmiyor. Bir şampuanın organik olup olmadığını anlamak için mutlaka ''içindekiler'' bölümüne bakmamız ve detaylıca incelememiz gerekiyor. 

Fakat yukarıda sayılanlara ek olarak o kadar çok kimyasal madde var ki, bunların hepsini bilmemiz zor. Bu yüzden ürünlerin içindekiler bölümünde yer alan maddeleri not edip, bu maddelerin ne olduğu ve ne işe yaradığı konusunda İnternet'te ufak çaplı bir araştırma yapabilirsiniz. Ayrıca sadece organik ürün üreten firmaları araştırıp, kullanıcı yorumlarını incelemenizde fayda var(Ben öyle yapıyorum)

Fakat organik şampuan konusunda dikkat etmeniz bir nokta daha var. Organik ürün kullanacağım diye, hiçbir güvenilirliği,sertifikası olmayan ne idüğü belirsiz firmaların ürünlerine kanmamalısınız. Zira etrafta gezen dolandırıcılar organik ürünlerin azlığının ve insanların kimyasal hayattan çıkıp, organik ürün arayışının farkındalar ve sizin bu arayışınız-dan faydalanmak isteyeceklerdir. Herkese kanmayın! 

Peki Organik Şampuan Dışında Bir Alternatif Var mı? 
Elbette var! Biraz garip gelebilir ama, birçok kişi sadece suyla yıkamanın saça iyi gelebileceğini söylüyor. No-poo adlı bir akımın yolunda giden insanlar saçlarına asla şampuan sürmüyor. 


Peki, saçlarımızı şampuanlamadan nasıl temizleyeceğiz? No-pooer'ların birkaç yöntemi var. Birincisi sadece suyla yıkanmak. Saçlarınızın ilk başta çok yağlanması olası; ama unutmayın, bunun sebebi aslında yağ dengesini altüst eden şampuan kullanımı. Şampuan karşıtları, ilk 4 haftayı atlattıktan sonra rahatlayacağınızı vurguluyorlar. Bu süre bazı saç tiplerinde 6 haftaya kadar uzayabiliyor. No-poo akımı takipçileri söz birliği etmişçesine, bu sürenin sonunda saçlarının hiç olmadığı kadar yumuşak, hoş kokulu ve sağlıklı olduğunu söylüyor.

Bir başka yöntem ise doğal defne sabunu.. Birçok insan Defne Sabunu kullandıktan sonra saçlarının daha yumuşak ve sağlıklı olduğunu söylüyor. Hatta birçok kişi saç dökülmelerinden de bu sabun sayesinde kurtulmuş. Şifaları saymakla bitmiyor.

Fakat sabunun içinde bulunan sodyum hidroksit maddesi de pek masum değil. Tabii Defne sabununa bu madde karışıyor mu bilemem, çünkü Defne Sabununda Sentetik ve kimyasal katkı Maddeleri içermediği söyleniyor. Yani tamamen doğal. Ayrıca Traş köpüğü yerine de kullanabileceği belirtilmiş.


Tabii mutlaka gerçeğini ve kalitelisini bulmak lazım. 

Comments