İnuit(İnyupik)-Eskimo mutfağı,kültür ve medeniyeti

Eskimo mutfaği
Maktak (yağlı deri altı katmanıyla birlikte balina derisi)
Beyazların yiyecekleri (Taniktaq) ile karşılaşmadan önce İnyupikler kendi yiyeceklerini (Iñupiaqtaq) iklim ve coğrafi koşullara göre şekillendirmişlerdi. En temel besin maddesi et (niqipiaq 'gerçek yiyecek' > niqi 'yiyecek' + -piaq 'gerçek') olup, bunu ateşsizliğin çaresizliğiyle değişik yöntemlerle yenebilir kılmışlardır.

Maktak : Çiğ olarak yenen yağlı deri altı katmanıyla birlikte balina derisidir.. Çiğ olarak yenmesi derideki vitaminlerin alımı için gereklidir, zira İnyupik coğrafyasında meyve ( o da kiraz çekirdeği kadar ufak üzümsü meyveler,malum kutup bölgesi) ender bulunur. Pişirildiğinde Uunaalik adını alır.

Quaq : Çiğ olarak dondurulmuş et ya da balık. Quaq, avcıların tipik kahvaltısıdır. (Diğer Eskimo dillerinde: Doğu Kanada İnuitçesi (= Nunavut Inuktitut & Nunavik Inuttitut) : ᖁᐊᖅ quaq ; Kingarmiut İnuitçesi xuaq ; Labrador İnuitçesi (= Inuttut) Kuak ; Grönland İnuitçesi (= Kalaallisut) quaq)

Uiḷaq : Kurutulmuş ete verilen isimdir.

Mikigaq : Fermente balina eti, dil ve maktak'ın miksere çekilmesiyle yapılır.

Igamaaqłuk  : Fok yağında kızartılan yarı kurutulmuş et.

Igaapiaq  : Haşlama et.

Akutaq : Erimiş ren geyiği yağı ile ince kıyılmış ren geyiği etinden bulamaç gibi bir karışım hazırlanıp bir tepsiye dökülüp çiğ yenir. Mevsimine göre malzeme değişkenlik gösterebilir ve de eklenebilir. Bunlar içinde en makbulü, böğürtlenimsi ya da üzümsü meyvelerin de dahil edilmesidir. İngilizcede Eskimolar söz konusu olduğunda "Eskimo dondurması" (Eskimo ice cream ) ya da Kızılderililer söz konusu olduğunda da "Kızılderili dondurması" (Indian ice cream) denen Akutuq, Türkçedeki bildiğimiz "dondurma" kavramıyla uyuşmaz.


Tatlılar-Qecirniirutet
Akutaq
Quagciq
Qerpertaq
Mak'aq
Anllelget
Ikiitulek
Kemlek
Tenguggluk
Qanikcalek
Tunulek
Uqiinaq

Sibirya Yupik mutfağı
Sibirya Yupiklerinin ana besini deniz memelilerinden sağlanan ettir. Mors ve fok etleri şeritler halinde kesilip kurutularak; fok etleri dondurularak; mors ve balina etleri yarı soğuk bir yerde stoklanarak fermente edilir sonra da haşlanarak yenir. Yağlı deri altı katmanıyla birlikte balina derisi çiğ olarak tüketilir (vitaminlerin alınabilmesi için çiğ yenmesi şarttır). Bazen İçbölge Çukçileriyle ren geyiği eti karşılığında balina ve fok ile mors eti takası yapılır. Değişik su yosunları da yenir.Geleneksel besinleri lifsiz olup yağ ve proteince zengin yüksek enerjili besinlerdir.
Geleneksel et depolama yöntemi kısa geçen yaz aylarında kurutma yoluyla yapılırken, kışın daha çok dondurma ya da yere eşilen bir çukurda fermente etme yoluyla olur.

Labrador çayı
Labrador çayı (İngilizce Labrador tea), eskiden Ledum cinsinde sınıflandırılırken bugün Rhododendron cinsine alınan ve aynı adla anılan üç bitki türünden elde edilen bitki çayına denir. Kuzey Amerika'da Eskimolar ve Kuzey Atabaskları başta olmak üzere Amerika yerlilerinin favori içeceğidir. Bu öayın narkotik özellikleri vardır.
Adını aldığı Labrador'da «Kızılderili çayı» (Indian tea) adıyla anılır.

Türleri
Rhododendron tomentosum (Kuzey Labrador çayı)
Rhododendron groenlandicum (Bataklık Labrador çayı)
Rhododendron neoglandulosum (Batı Labrador çayı)

Kullanımı
Alaska Yupiklerinde okyanusa ilk açılışta inanışa göre kayak ve avcı üzerindeki kötülüklerin arındırılması için Ledum palustre (ayuq) bitkisinin kurutulmuş sap ve yaprakları tütsü olarak yakılır. Yakılan bitki kayak içine konur ve kayağa oturan avcının bir süre sonra kemerini gevşetmesiyle duman giysiye geçip çıkar bu sayede kayık ve avcının arındırıldıgına inanırlardı

Atabasklar yapraklarını çay olarak demlerler; bazıları ise çiğ olarak yapraklarını çiğner.

Labrador çayının diğer bir kullanımı olarak, yaprak ve dalları kaynatılır ve sonra bu suyun içine baharatlı et katılarak haşlanır.

Kuzey Kaliforniya'da Pomolar, Kaşayalar, Tolovalar ve Yuroklar Batı Labrador çayının yapraklarını bitki çayı (tisane) olarak demlerler[. Grönland'da da böyle çay yapılır. Ayrıca burada yüz için buhar banyosu şeklinde da kullanılır.

Ortaçağda Kuzey Avrupa'da R. groenlandicum ve R. tomentosum türleri şerbetçiotunun adaptasyonu için kullanılırdı.

Labrador çayının içeriğindeki ledol maddesi kramp ve felce sebep olan zehirli bir maddedir


Ugnarat neqait
Ugnarat neqait(Yupikçe uugnaraam neqai, uugnaraam neqkai [tekil] ugnarat neqait [çoğul] «farelerin yiyecekleri», negaasget, İngilizce mousefood, mouse food «fare yiyeceği»), Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı Alaska eyaletinin batı ve güneybatısında yaşayan Yupik Eskomolarının Cricetidae familyasından fare (Clethrionomys rutilus ile Microtus miurus; Yupikçe avelngaq, avcellngaq, uugnar, ugnaraq) ve lemming (Dicrostonyx groenlandicus; Yupikçe qilagmiutaq, puveltuq) yuvaları eşilerek kemirgenlerin kışlık erzak deposundan toplayıp yedikleri üç bitki türünün sap ve kökleri. Bunlar sonbaharda kadınlar tarafından tundrada toplanır

Üç farklı bitkinin kök ve saplarına kemirgen yuvalarında rastlanır:
Hedysarum alpinum kökü (elagaq, marallaq; İngilizce Eskimo patato, Yupik potato, Indian potato, wild potato, wild carrot)
Hippuris vulgaris yumru kökü (qeteq [tekil] qetget [çoğul], qet'aq, utngungssaq, utngungssaaq, utngungssaraat, utngungsaat)
Eriophorum angustifolium sapının alt kısmı (iitaq [tekil] iitaat [çoğul], ukayiruaq; İngilizce mouse nuts, grass root, raindrops) ve E. scheuchzeri sapının alt kısmı (mellkuruaq) ile her iki türün kökleri (anlleq [tekil] anlleret, anllat [çoğul])
Kemirgenlerin yuvasını eşmek için ciklaq denen kazma aleti kullanılır ve kökler Eskimo dondurması da denen akutaq (anllelget mouse akutaq, mouse akutak «fare akutağı») yapımında kullanıldığı gibi fok etiyle ya da morinagillerden balıkların karaciğeriyle birlikte pişirilerek de yenir.



Eskimo dondurması


Batı tarzı çağdaş buzlu Eskimo dondurması (geleneksel Eskimo dondurması bu görüntüden oldukça uzaktır)

  

Batı tarzı çağdaş buzsuz Eskimo dondurması (geleneksel Eskimo dondurması bu görüntüden oldukça uzaktır)

Eskimo dondurması ya da akutak veya akutuk (İngilizce Eskimo ice-cream «Eskimo dondurması», Yupik ice-cream, Yup'ik ice-cream «Yupik dondurması», Inupiaq ice-cream, Inupiat ice-cream «İnyupik dondurması», Alutiiq ice cream «Supik dondurması», Alaskan ice-cream «Alaska dondurması», native ice cream «yerli dondurma», akutaq, akutak, agutaq, agutak, agutuq, agutuk, ackutuk, aguduk, agudak; İnyupikçe North Slope ve Inland Malimiut lehçelerinde akutuq[1][2], Coastal Malimiut lehçesinde akutaq[2], Inland Malimiut lehçesinde qamaamak[2], Utkuhiksalik İnuitçesi ᐊᑯᑕᖅ akutaq[3] , Yupikçe ve Çupikçe akutaq[4], Nunivak Çupikçesi akutar[5, Batı Supikçesi akutaq, Doğu Supikçesi pinaq[6]), Alaska'da İnyupikler, Yupikler, Nunivak Çupikleri, Supikler gibi Alaska Eskimoları ve Kanada'da Kanada İnuitleri tarafından balık ve sığın(kutup bölgelerinde veya soğuk bölgelerde yaşayan bir tür geyiktir), rengeyiği gibi memelilerin et ve yağlarının yabani frambuaz benzeri meyve ve sebzelerle el ya da çırpacak yardımıyla karıştırılmasıyla yapılan tatlı olup genelde içeriğindeki donyağından dolayı katılaşıp donduktan sonra yenir[7]. Et, balık, sıvı yağ, don yağı, meyve ve çağdaş tarif olarak karla yapılan bu tatlı klasik dondurma tarifleriyle uyuşmaz.

Alaska Atabaskları tarafından balık + memeli et ,memeli yağı ile meyve karışımıyla yapılan Kızılderili dondurması tatlısıyla ve Sibirya'da Çukçi-Kamçatka halkları tarafından aynı biçimde yapılan Çukçi dondurması ile Rusya'nın Sahalin adasındaki Nivihler tarafından yapılan mos tatlısıyla da benzerdir.

Eskimo dondurması Alaska'da oldukça yaygın yenen bir yemektir ve birçok tarifi bulunur. Çoğunlukla içyağı/donyağı, fok yağı ve meyve karışımıyla yapılır. Bazen içine et ya da balık ilave edilir. Kıta ABD'sindeki (lower 48 states) ve Kanada'daki pemmikan denen meyveli et yemeğini andırsa da kurutulup stoklanmış etle yapılan pemmikan ile kurutulmayıp iklim gereği dondurulan etlerle yapılan Eskimo dondurması birbirinden farklıdır. Alaska'da pemmikan birkaç yerli tarafından yense de akutaq Alaskalı bir ailenin her zaman favori yiyeceği olmuştur[8].

Meyvelerin et ve yağlarla karıştırılması sınırlı olan gıda kaynaklarını bir nevi koruma yöntemi olarak düşünülmektedir. Deniz memelilerinden (fok, mors, balina) elde edilen yağlar doymamış yağlar bakımından zengindir ve çabuk bozulurlar. Alaska'daki üzümsü böğürtlensi yabani meyvelerin ise antioksidan düzeyi yüksektir ve çabuk ekşime yaparlar. Her ikisinin karıştırılması ekşime ve bozulmayı geciktirir[8].


Ondört Akutaq tarifinin analiz edildiği bir çalışmaya göre, krema ya da çikolatalı kek gibi yüksek karbonhidrat içeren besinlere göre karbonhidrat düzeyi oldukça düşük olan Eskimo dondurması Impaired glucose tolerance (IGT) olan kişilerce tercih edilebilir. Akutuqta C vitamini, folik asit ve lif oranı da boldur[8].


Alaska'nın yabani üzümsü böğürtlensi yemişleri: * Vaccinium uliginosum (mavi üzümsü) * Vaccinium vitis-idaea (kırmızı üzümsü) * Rubus arcticus (kırmızı böğürtlensi)

Malzemeler:
Memeliler (et): sığın, rengeyiği, ayı
içyağı/donyağı (sığın, rengeyiği, ayı), taze ya da kurutulmuş
sıvı yağ (fok, mors, balina)
Balıklar (et & yağ): turna balığı (Esox lucius), Stenodus leucichthys, Coregonus, Prosopium, Pasifik som balığı (Oncorhynchus gorbuscha, Oncorhynchus keta, Oncorhynchus kisutch, Oncorhynchus nerka, Oncorhynchus tshawytscha), balık karaciğeri, balık yumurtası (kuru ya da taze)
Meyveler: Vaccinium vitis-idaea, Vaccinium uliginosum, Vaccinium oxycoccos, Arctostaphylos uva-ursi, Empetrum nigrum, Rubus spectabilis, Rubus chamaemorus, Rubus strigosus, Rosa acicularis
Sebzeler: Rumex arcticus, Angelica lucida, Equisetum fluviatile, Hippuris vulgaris, Dryopteris expansa, Rhodiola integrifolia, Honckenya peploides[11], Carex, Ligusticum scoticum

Ekstra tatlandırıcılar: Hedysarum alpinum (doğadan ya da fare yuvasından toplanır: ugnarat neqait)

Alaska'da St. Lawrence adasındaki Sibirya Yupikleri, Eskimo dondurmasını malzemesine göre değişik yaparlar. Ada tundrasının en değerli yenebilir bitkisi olan Rhodiola integrifolia sebzesini (nooneevuk) eskiden fok derisinden tuluma şimdi ise bir varile iyica bastırarak doldururlar ve bir süre fermente olduktan sonra dondururlar ve kış aylarında fok yağı ile birlikte dondurmaya katarak yerler[12] ve daha çok bunu özel günlerde yaparlar[13].
Alaska'da Nunivak Çupikleri akutar (< akute- «to mix; to make Eskimo ice cream») adını verdikleri Eskimo dondurmasını malzemesine göre değişik biçimlerde yaparlar. Pasifik sombalıklarının yumurtaları labada yapraklarıyla birlikte fok yağında saklanarak fermente olmaları sağlanır ve ağustos ayında olgunlaşan Rubus spectabilis meyveleri ile daha önceden fermente olan kısmen çürümüş balık yumurtaları ile fok yağı çırpılarak karıştırılır. Yılın o zamanı ve sonbahar boyunca en popüler yemek Eskimo dondurmasıdır[14]. Sonbaharda toplanan Carex (pekneret) sapının köke yakın yumuşak kısımları, sonbaharda toplanan Empetrum nigrum (puunrar) meyveleri ve yaz sonunda toplanan Ligusticum scoticum (tukayug) bitkisinin yaprakları kışın akutar yapımında kullanılır[15]. Fok yağında marine edilip akutar yapılan yosuna puyallret denir. Dondurulmuş akutar için qangquar terimi kullanılır. Yumuşak fakat granüler kar tabakasının üst yüzü sıyrılıp alttaki temiz tabakadan alınıp donması için akutara katılan kara puk'ag denir

Alaska'da Chevak Çupikleri akutaq adını verdikleri Eskimo dondurmasını çağın gereklerine göre şekillendirmişlerdir. Yağlar (fok yağı, rengeyiği yağı, balık karaciğeri, kuş yağı, son dönemlerde de Crisco marka yağ), yabani meyve ve sebzeler (daha sonra kuru üzüm ya da diğer ticari meyveler de dahil edilmiştir), pişmiş balık püresi, patates püresi, süt, yumurta, şeker, su ve kar gibi geleneksel olmayan malzemelerin karışımıdır. Geleneksel akutaqlar yağda çözünen vitaminler (A, D) içeren fok yağı ve balık karaciği gibi malzeme ile suda çözünen vitaminler (C, E) içeren yabani meyve ve sebzeler bakımından oldukça zengin ve besleyicidir. Günümüzde ise Eskimo mutfağına yabancı ticari ürünler de katılmaktadır[4]. Çupikler kaymağımsı (creamy Eskimo ice cream) Eskimo dondurmasına mak'aq adını verirler[16].
                             Yupiklerin Eskimo dondurması yaptığı çanak (tumnaq), 1910

Alaska'da Yupikler akutaq adını verdikleri Eskimo dondurmasını qecirniirutet («desserts») adını verdikleri tatlılar arasında sayarlar ve değişik tarifleri vardır. Aqutaq (agu'tuk), Napaskiak (Napaskiaq) yöresinde favori tatlıdır ve genelde fok yağı (bazen de ticari yağlar), azıcık şeker, haşlanmış balık, meyveler, Rumex arcticus türünden labada, Equisetum arvense türü atkuyruğunun kökleri ve kök üstü sapları ile Hippuris vulgaris türü atkuyruğunun sapları, Dryopteris austriaca türünden eğrelti otunun yaz aylarında toplanıp kurutulan kökleri suda haşlanıp eklenerek yapılır[17]. Yine tatlılar arasında sayılan qerpertaq [qǝχpǝχtaq] (< qercua- «to be frostbitten») bazen akutaqtan ayrı tutulsa[18] da akutaq türü olarak geçer[19] ve bu da Eskimo dondurması (Eskimo ice-cream) adıyla anılır[20] ve taze çiğ turna balığı yumurtası, kırmızı Vaccinium oxycoccos meyvesi, şeker ile fok yağı karıştırılarak yapılır[19] ya da kurutulmuş balık yumurtası fok yağında ezilerek çok hızlı bir şekilde yumurta çırpar gibi çırpılır ve içerisine pişmiş Vaccinium oxycoccos meyvesi eklenir[21]. Yine tatlılar arasında yer alan diğer bir aqutaq türü de tenguggluk adı verilen ve bol suda kaynatılan balık karaciğerine (tenguk) suyunu ayırmadan iki balıktan çıkarılan çiğ balık yumurtası, fok yağı, Rubus spectabilis, Empetrum nigrum meyveleri ile şeker eklenip karıştırılarak yapılır[19]. Yupikler mak'aq adını verdikleri tatlıyı Pasifik sonbalığı yumurtalarını fok yağı ile karıştırıp kaymak gibi köpürene kadar çırparlar ve içine Rubus spectabilis meyvesi katarak yaparlar. Farelerin kışlık depolarından alınan bitki kök ve saplarıyla (ugnarat neqait «fare yiyeceği / mouse food») yapılan ve anllelget adı verilen akutak tarifine İngilizcede «fare akutağı» (mouse akutaq, mouse akutak) denir[22]. Bitki akutakları olarak quagciq akutaq adı verilen türü Rumex arcticus (quagciq) bitkisinden[23], ikiitulek (harfiyen «ikiituk'lu») adı verilen türü Angelica lucida (ikiituk) bitkisinden yapılır. Etli akutak için kemlek (harfiyen «etli») adı kullanılır ve memeli hayvan etiyle (kemek) yapılır. Kar akutağı olarak qanikcalek (harfiyen «karlı») adı verilen türü yerdeki karla (qanikcaq) yapılır. Diğer akutak türleri arasında tunulek ile uqiinaq sayılabilir. Yupikler tumnaq adını verdikleri büyük servis çanağında dondurmayı yaparlar ve qantaq adını verdikleri tahta ve huş kabuğundan yaptıkları kapları hem yemek koymada kullanırlar hem de Eskimo dondurması doldururlar[24]. Akutaq günlük yemek değildir ve özel günlerde özene bezene yapılır
Rhodiola integrifolia sebzesi St. Lawrence Adasında yaşayan Sibirya Yupiklerinin gözde dondurma kaynağıdır

Alaska'da Qawiaraq İnyupikleri akutaq (phonetic: agoodik «the blended one, the mixture»denen Eskimo dondurmasını, Batılarla karşılaşmadan önceleri, rengeyiği ve sığın gibi kara memelilerinden elde ettikleri içyağı/donyağı, fok, mors ve balina gibi deniz memelilerinden elde ettikleri sıvı hayvan yağını, Pasifik sombalığı gibi balıkları, balık karaciğerini, kurutulmuş sombalığı yumurtalarını, Rubus spectabilis, Empetrum nigrum gibi meyveleri ve sebzeleri kullanarak yapar ve kesinlikle şeker kullanmazlardı. Yapımında iki farklı yağ kullanılır. Bunlardan sıvı olanı (animal oil) deniz memelilerinin İngilizcede blubber denen derialtı katmanını dilimleyip günlerce ahşap fıçılarda bekletirler ve süzülmesini sağlarlar, katı olanı (dried fat) ise kara memelilerinin içyağını etsiz boş kurutarak elde ederler. Yapılırken önce içyağı ufak parçalar hâlinde doğranarak elle yoğrulur ve yavaş yavaş deniz memelilerinden elde edilen sıvı yağ akıtılır ve elle yoğurma elle çırpmaya döner, belki birazcık da su katılabilir. Karışım beyaz köpüklü olana kadar çırpmaya ve sıvı yağ eklemeye devam edilir ve meyve ve sebzeler eklenir. Eskimo dondurması avcının ilk fokunu ya da Kutup ayısını avlaması şerefine kutlanan törenlerde yenmek üzere annesi ya da babaannesi tarafından yapılırdı. Solomon yöresindeki bazı İnyupikler, bu dondurmayı sincabın karaciğer yağı, fok yağı ve Vaccinium uliginosum meyvesini karıştırıp yapar. Günümüzde Qawiaraq İnyupikler değişen şartlara bağlı olarak malzemeye Crisco marka ticari yağ, şeker, kayısı ya da şeftali gibi kuru meyve, kuru üzüm ve dışarıdan gelen dondurulmuş ahududu ya da böğürtlen gibi yabancı ticari ürünler eklenmektedir.

Alaska'da Wales (Kiŋigin) İnyupikleri qamamuq adını verdikleri Eskimo dondurmasını, Batılılardan aldıkları Şükran Günü kutlamalarında da yapmaktadırlar[27].
Alaska'da Kotzebue (Qikiqtaġruk) yöresindeki İnyupikler, 1897-1902 yıllarında Hristiyanlığı yaymaya çalışan Anglikan Friends misyonerlerinin kayıtların göre, Kivgiq bayramında şamana yardımcı olan aile ruhlarının (tuunraq) beslenmesi için Eskimo köy odasında (qazgi) tavana Eskimo dondurması (akuutuq) yapıştırırlardı

Alaska'da Point Hope (Tikiġaq) İnyupikleri (Tikiġaġmiut) Eskimo dondurmasını çanak gibi geniş bir kapta rengeyiğinin sırt tarafından çıkarılan donyağını ince ince doğrayarak ya da ezerek içine fok yağı akıtıp beyaz püre hâline gelecek kadar elle çırparlar ve içine rengeyiğinin arka butundan ufak et parçacıkları ile Vaccinium uliginosum meyvesini katarak yaparlar
Alaska'da denizden uzak içbölgede yaşayan Nunamiut İnyupikleri akutuq adını verdikleri Eskimo dondurmasını, hemen yenmek üzere rengeyiğinden elde edilen donyağını ısıtarak içine geyiğin etinden parçalar katar ve köpürüp beyazlanıncaya kadar eliyle iki saat kadar çırparak yaparlar. Başka bir tarifi de donyağı, balina yağı (kıyı bölgelerdeki balina avcısı olan Taġiuġmiut İnyupikleriyle yapılan ticarette değiş tokuş yöntemiyle alınır) ve meyvelerle yapılır
Kanada'da Batı Kanada İnuitleri (Uummarmiut İnyupikleri dahil), akutuq adını verdikleri Eskimo dondurmasını, rengeyiği eti ve donyağı, kemik iliği ve suyunu homojen olana kadar karıştırıp sonra da köpürüp kabarana kadar elle çırparlar ve donduktan sonra yerler
Kanada'da Utkuhiksalik İnuitleri ᐊᑯᑕᖅ akutaq adını verdikleri yemeği donyağı ile balık yağından yaparlar

Türleri
Kar ya da buz katılarak kar helvası biçiminde klasik dondurma tariflerine yakın akutaqlar daha çok Alaska Eskimo kültüründen etkilenen Batılılarca kendi damak tadlarına göre şekillenir ve diyetisyenlerin çağdaş akutaq tariflerine Vaccinium oxycoccos meyvesi gibi geleneksel meyveler ile körpe ıspanak yaprakları ve hindistancevizi yağı gibi ticari ürünler de katılabilmektedir
Caribou agutuk, agutuk with cloudberries, crowberry agutuk with sourdock, cranberry agutuk, cranberry and whitefish agutuk gibi birbirinden farklı malzemeyle yapılan karışımlar bulunur

Bütün Eskimo-Aleut halkları gibi Kuzey Grönland İnuitleri de avcı ve toplayıcı halktır. Kuzey Grönland (Avannaa) bölgesinin batı kıyılarında 75° - 80° N ve 58° - 74° korodinatlarında yaşarlar. Ortalama sıcaklık kışın -31 °F, yazın +41 °F derecedir. Balıkçılık ile geçimlerini sağlayan Batı Grönland İnuitlerinin aksine Kuzey Grönland İnuitleri yıl boyu fok ve mors avlarlar. Sanılanın aksine yavru fokları öldürmezler. Kış güneşi mevsiminde avladıkları beyaz balina ile denizgergedanının bölgedeki tek C vitamini kaynağı olan derilerini yağlı derialtı katmanıyla birlikte çiğ yerler. Göçmen kuşlar, özellikle de dalıcımartıgiller familyasından Alle alle kuşunu da bol miktarda avlarlar ve bunları fok derisinden bir tulum içinde balinanın derialtı yağlı katmanıyla birlikte altı ay kadar bekletip fermente ettikten sonra tüylü derisini sıyırıp atarlar ve olgun peynir tadındaki etini çiğ tüketirler ve adına kivioq derler. Diğer avları arasında Kutup tilkisi, Kutup ayısı (gerçi şimdi Grönland hükûmeti kota uygulamaktadır), tavşan (Lepus arcticus, Lepus timidus), Kar kekliği, rengeyiği ve misk sığırı sayılabilir. Araziyi bireysel sahiplenme görülmez[4].
Kuzey Grönland İnuitleri Alle alle türünden dalıcımartıgilleri bolca avlarlar ve fok derisinden bir tulum içinde balinanın derialtı yağlı katmanıyla birlikte altı ay kadar bekletip fermente ettikten sonra çiğ tüketirler ve adına kivioq(kiviak) derler









Köpek kızağı için köpekler kullanılır. günümüzde dünyanın en iyi köpek kızakçıları olsalar da avlanırken Eskimo kayığı ile birlikte motorlu kayıklar da kullanılmaktadır.

Günışığına göre dört mevsim: ekim ortalarından şubat ortalarına kadar 24 saat günboyu karanlık, nisan ortasından ağustos ortalarına kadar 24 saat günboyu aydınlık ile her ikisinin arasında gece/gündüz mevsimleri görülür.


İklimine göre dört mevsim: temmuz ortalarından eylül ortalarına kadar denizin buz tutmadığı yaz mevsimi, eylül ortalarından ekim ortalarına kadar denizin kırılgan buz tuttuğu sonbahar mevsimi, ekim yarısından mayısı ortalarına kadar denizin buzla kaplandığı kış mevsimi ile mayıs ortalarından temmuz ortalarına kadar ilkbahar mevisimi görülür.






Kimi Eskimo toplumlarında kadınlar ayı ve fok balığı avına katılıyorlar. Derleyicilik ve avcılık biçimindeki geleneksel emek bölümü, avcılık içerisine sığışmıştır. Kadınlar avlanma sürecine farklı bir işlevle katılırlar; örneğin, sandalla avlanırken kadın sandalın dengelenmesi işini üstlenir, erkek zıpkın fırlatır. Ama avcılık asıl olarak erkeğin işidir. Avcılığın hakim geçim yolu olmasının maddi etkisi kendini erkek nüfusa verilen önemde belli eder. Yeni doğmuş kız bebeklerin öldürülmesi Eskimoların yaygın pratikleri olagelmiş. Erkek nüfusunun daha büyük olması eşleşme biçimlerine etkir. Çok kocalı evlilik yaygındır, yanısıra çeşitli yaşamsal zorunluluklar "karı değişimini" gerektirir. Uzun av seferi için karısıyla birlikte yola koyulan erkek karısının gebe, hasta, yaralı olması durumunda arkadaşından karısını rica edebilir. Ya da uzaktaki anababasını görmek isteyen kadın bir avcıdan birlikte gitmeyi isteyebilir. Bunun kıskançlık konusu olması bir yana, tersine, sıkı arkadaşlığın belirtisidir. Dahası bu yolla yardım etmek toplumsal bir görevdir. Ama aynı ilişki izinsiz kurulacak olursa zina kapsamına girer. Zina hırsızlık kabul edilir. Bekleneceği gibi çatışmaların temel konusu çocukları doğuran, emziren, büyüten, yiyeceği yenmeye hazırlayan, deriyi tabaklayıp giysi üreten, sepet ören kadınlardır: "Evlilik sonrasında ve öncesinde çeşitli cinsel deneyimlere geniş bir cinsel serbestlik izni bulunmasına karşın, Eskimolar kadın edinmek için sürekli bir rekabete ve sık sık aşikar bir zina ya da başka bir erkeğin karısına iradi bir elkoyma biçimini alan şiddetli çatışmalara girerler." (*)

Kuzey Amerika Kutup Bölgesi’nin yerli halkı olan Inuitler, hem uzak kuzeyin zor yaşam koşullarına ayak uydurmuş olmalarıyla hem de eşitlikçi bir sosyal sisteme sahip olmakla tanınırlar. Hoebel bile onların “ilkel anarşizm”ini kabul eder (1954, 67).

Inuitler içindeki sosyal gruplaşma bazı gözlemciler tarafından kabile olarak adlandırılmıştır, ancak terim ortak kültürü ve dili paylaşan belli bir coğrafi grubu vurgular. Politik bir anlamı yoktur. Birket-Smith şöyle yazar:

“Inuitler arasında  güçlerini kullanan  bir devlet, faaliyet öz- gürlüklerini  kısıtlayan bir  yönetim  yoktur.  Eğer Kropotkin’in düşlediği gibi özgür insanların özgür iradesine göre kurulmuş bir topluluk yeryüzünde varsa, onu Kuzey Kutbu civarında yaşayan bu yoksul kabileler arasında bulabilirsiniz” (144).

Geleneksel olarak Inuitler, yerel topluluklar ya da bazılarında birkaç düzine kişinin, diğerlerinde ise bunun on katı insanın bulunduğu kafileler halinde yaşarlar. Her kafile içinde öne çıkan en azından bir kişi ve genelde diğerlerinin “eşitler içinde birinci” kabul ettiği biri vardır (Birker-Smith, 145). Birker-Smith, Kuzey Kanada’nın Central Eskimoları arasında bu kişinin “isumataq, di- ğerleri için düşünen kişi olduğu sonucuna düşünerek varan kişi” olarak adlandırıldığını belirtir (145). Fakat unvanın, grup içindeki en zeki olarak düşünülen kişiyi ima ettiği de zannedilebilir.

Her koşulda, liderlik için önemli bir temel, bu iklimde hayatta kalabilmek için gereken faaliyetleri yerine getirebilme yetisinde yatmaktadır: avlanma, yiyecek ve barınak sağlama, uyanıklık ve zekice davranma. Spencer, Kuzey Alaska Inuitlerini tanımlarken, topluluğun genel kabul görmüş liderlerinden birinin varlıklı biri olduğunu  – yani büyük bir teknesi olduğunu –  söyler. Ama adam bu mevkiiye yerel çevreden faydalanma yeti ve bilgileri sa- yesinde gelmiştir.

Böyle seküler liderlerin yanı sıra şamanlar da, hem dinde hem Inuit politikasında önemli bir yer tutar. Bir şaman saygıdeğer bir avcı olabilir, ama gücünü doğaüstü güçlerle olan ilişkilerinden alır. Şaman bir şifacı, kâhin, büyücü, ruhlarla ilişkiye giren biri ve dini ayinlerde liderdir. Inuit şamanının göğe çıkma, yeraltına inme, zenginliği ve diğer doğal fenomenleri kontrol etme güçleri olduğuna inanılır. Bir kişinin yararına doğaüstü güçleri çağırabildiği gibi, onları aynı zamanda zarar vermek için de çağırabilir. Copper Inuitleri arasında şamanlar, “başkalarına büyü yapma tehdidini ellerinde tutarlar ve asıl olarak, varsayılan doğaüstü bağışıklıklarından dolayı da onlardan intikam alınamaz” (Damas, 35).

Inuit  toplumunda  yönetici  olarak  adlandırılabilecek  kimse yoktur – diğerlerine uymak zorunda oldukları emirler veren, bu emre uymaya zorlamak için şiddet kullanma hakkına sahip biri mevcut değildir. Liderlik resmî değildir ve liderliğin rolü sadece gevşek bir şekilde tanımlanmıştır.  Ama bir liderin emirleri, ceza korkusu olmadan, görmezden gelinebilir, fakat kötü niyetli bir şaman söz konusu olduğunda emirlere uymamak tehlikeli olabilir. Bir  toplulukta  büyük meseleler  gayriresmi toplantılarda  açıkça tartışılır. Genelde etkili kişilerin önerilerinin onaylanmasıyla, tutulacak yola dair konsensüse varılabilir. Bununla birlikte, şayet bir fikir birliği sağlanamazsa, hemfikir olmayan taraf kendi yoluna gidebilir.

Inuit örneği resmî bir liderliğin olmadığı ve anarşinin hakim olduğu bir sistemdeki olası tuzakları ortaya serer. Daha önce belirttiğimiz gibi, bir şaman doğaüstü güçlerini öne sürerek ciddi bir güç sahibi olabilir, prestijini arttıramasa da, bu yolla konumunu güçlendirebilir. Damas onların saygı görmekten ziyade korkulan kişiler olduğunu söyler.

Bununla bağlantılı olarak Inuit toplumunda  ortaya çıkan bir problem, topluluk ahlakını kabul etmeyi reddeden ve kişisel gücünü  istediği şeyi elde etmede  kullanan kişidir. Böyle erkekler genelde topluluk içindeki diğer kişilerin hakkını yiyecek şekilde davranırlar, ama sonları feci olur. İntikam sonucu öldürülebilirler. Ya da adaleti yerine getirmek isteyen bir grup kişi tarafından, bazen  suçlunun  akrabaları tarafından  infazları planlanır. Daha geçici bir çözüm kişinin grup dışına sürülmesidir. Velhasıl, böyle tehditlerin üstesinden gelmek için başvurulacak yegâne araç yaygın yaptırımların bir biçimidir.

Şamanınki de dahil olmak üzere  liderliğin bütün  biçimleri Inuit toplumunda statü yaratır. Kişi statü kazandığı gibi, o statüyü kaybedebilir de. Konumun kaybedilişi, daha iyi lider, avcı ya da şaman olarak kabul edilen birinin ortaya çıkışıyla ya da diyelim şamanik güçlerin başarısız olması sonucunda gerçekleşebilir.

Hatalı davrandığı iddia edilen kişilerle ilişki kesilebilir, bazı durumlarda köy dışına çıkarılırlar ya da daha önce sözünü ettiğimiz gibi aşırı durumlarda öldürülebilirler. Dedikodu ya da iddialar ortaya atma, daha küçük suçlar için etkili tekniklerdir. Ara sıra ciddi bir suçun hiç cezalandırılmadan  kaldığı da olur. Normalde, öldürülen kişinin akrabalarının başka türde düşmanlık ve intikam peşine düştüğü pek görülmez.  Inuitler genelde rakip taraf lar arasında rekabete dayanan ve izleyicilerin kazanan ile kaybeden tarafa karar verdiği sınamalarla anlaşmazlıkları çözme yoluna giderler. Buna bağlı olarak, anlaşmazlık içindeki iki taraf güreş yapabilir ya da birbirini aşağılama amacıyla şarkılarla atışabilir. Şamanlar, karanlık ve kasvetli bir kışı aydınlatabilecek büyük gösteriler düzenleyerek birbirleriyle olağanüstü bir şekilde güç yarıştırırlar.

Bir Inuit kadını bir Inuit erkeğine tam olarak eşit görülmez, ama  Inuit  kadınları başka toplumların  çoğundaki  kadınlardan daha fazla nüfuza ve özgürlüğe sahiptirler. Çoğu zaman, Inuit kadınlarının yüksek konumlarının ekonomideki önemli rollerin- den kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Yetişkin bir Inuit erkeği evi geçindirebilmek için yardıma ihtiyaç duyar, yani rolünü  yerine getiren  bir Inuit  kadını olmadan  yaşamın sürdüremez.  Kadınlar evin geçindirilmesinde o kadar gereklidirler ki eğer bir erkek, karısı olacak bekâr bir kadın bulamazsa poliandri’ye bile başvurabilir ve zaten kocası olan bir kadınla evlenebilir. Kutup Bölgesi gibi yaşamın zor olduğu topraklarda, aile grubu içindeki işbirliğine dayanan karşılıklı bağımlılığın, yaşamın daha kolay olduğu bölgelere kıyasla daha önemli olması beklenebilir. Dolayısıyla kadının rolünün ekonomik önemi, onun bu tür toplumlardaki statüsünü yükseltir. Diğer yandan, başka yerlerdeki avcı toplayıcılarda, kadınların, toplum içindeki diğer önemli ekonomik faaliyetlerin yanı sıra toplama faaliyetleriyle yiyecek kaynağının yüzde 50’den fazlasını sağladığı bilinmektedir. Fakat bu kadınlar Inuit hemcinsleri kadar eşitlik ve özgürlüğe sahip değillerdir. Avustralya Aborijinleri bu noktada iyi bir örnek teşkil eder. Inuitler, kadınları ekonomik rollerinden dolayı kısmen daha fazla eşitlik ve özgürlükle ödüllendirebilirler, ama aslında bu kadınların konumu büyük oranda her Inuit’te yerleşmiş olan özgüvenden kaynaklanır. Özgüven sahibi bir insana daha fazla özgürlük verilir. Bu vurgu, kanımca, Inuit toplumundaki çocuklara, devredilemez özel haklara sahip ayrı bireyler olarak muamele edilmesinin sebebini de açıklar. Tersine, başka pek çok halk, çocukları en iyi ihtimalle babalarının uzantısı olarak görür. Gene Inuitlerin dünyasında işbirliğine dayanan faaliyet yaşamsaldır, ama kişi hayatta kalacaksa özgüven ve kendi kendine öğrenme de zorunludur.

Yazı Kaynağı:HAROLD B. BARCLAY


Eskimo maskeleri
Yupik maskeleri
Eskimo maskeleri, hem Yupik hem de İnuit kolundan Eskimoların dans ya da şamanistik törenlerde kullandıkları maskelerdir. Malzeme olarak kuru odun, deri, kemik, boynuz, tüy, saç gibi şeyler kullanılır ve genelde parlak boyayla boyanır. Erken Paleo-Eskimo ve erken Dorset kültüründen kalan morsun fildişinden yapılma minyatür maskeler bulunmuştur[25]. Günümüzde Eskimo maskeleri arasında özellikle Yupik maskeleri öne çıkar.
Eskimoların komşularınca şimdiki adları :
Ova Kricesi (Plains Cree) : Ayaskîmow ᐊᔭᐢᑮᒧᐤ
Kwayaciiwin Anishinaabemowin (Oji-Cree) : Eshkiimewi ᐁᔥᑭᒣᐎ
İnnuca (Montagnais) : Aissimeu
Cheyenne : Ma'ométane (neologism 'buz-insan'
Ova Kricesinde iglu anlamındaki askîmêw (eskimow) ᐊᐢᑮᒣᐤ kelimesi de vardır.[3]

"Eskimo" adının kökeni
 "Eskimo," sayısız toplumun (Allivik, Copper, Netsilik, Polar, Iglulik, Aleut, Chukchi, Koryak, Cugach, Kobuk) obalar biçiminde örgütlenerek Kanada'dan Alaska'ya, Grönland'dan Kuzey Asya'ya, Kuzey kutbun dört bir yanına yayılmış fiziksel görünüşleri, dilleri, mitolojileri, sanatları, üretim araçları ve üretim ilişkileri bakımından büyük benzerlik gösteren toplumların genel adıdır.

Batı dillerindeki “Eskimo” kelimesinin etimolojilerinden en yaygın olarak kabul göreni Smithsonian Institution'dan Ives Goddard'ın ileri sürdüğü Algonkin dillerinden İnnuca (Montagnais) “snowshoe-netter” («kar ayakkabısı [ağ gibi] ören») anlamına gelen kelimedir[4]. İnnucada assime·w kelimesi «she laces a snowshoe» anlamına gelir[5][6].

Yerel folklorda Eskimo sözcüğünün "çiğ et yiyen kişi" anlamına geldiğine inanıldığı için bu kelimenin kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmasını hakaret kabul ederler. Bununla birlikte Eskimo sözcüğü diğer dillerde hakaret ya da küçümseme anlamı taşımaz ve antropoloji ve arkeolojide yaygın olarak kullanılır. İnuit ve İnuk sözcükleri Kanada'da resmi olarak Eskimo yerine kullanılmaktadır.[7]

Eskimo sözcüğünün kökeni tam bilinmemekle birlikte, Kızılderili lisanı Algonkian'dan geldiğine ve "farklı dilde konuşan kişi" demek olduğuna inanılır [8]. Eskimo sözcüğünün Cree dilinde "çiğ et yiyen kişi" anlamına geldiği savının doğruluğuna dair bir kanıt bulunamamıştır.

Ojibwa Kızılderili dillerinde "kar ayakkabısının ağlarını örmek" anlamına geldiğine inanılır.

                                                      Eskimo Alfabesi


"Eskimo" adının kullanımı
Kanada Eskimoları "Eskimo" adını küçültücü bulup kendileri için kullanılmasını yasal olarak engellerken, Alaska Eskimoları kendilerine yasal olarak "Eskimo" denilmesinden rahatsızlık duymazlar[10][11]. "Eskimo" adı Kanada'da geçerli olmasa da Alaska'da geçerlidir.[12].

Kanada ve Grönland'da yalnızca İnuit kolundan Eskimolar bulunur. Buradaki halklar için "Eskimo" adının kullanılmaması karışıklık yaratmaz. Yupikleri de içine alan bütünleyici adlandırma olarak "Eskimo" adından kaçınılarak Inuit-Yupik ya da Inuit/Yupik biçiminde bir ikili adlandırma tercih edilir.

Rusya Federasyonunda yalnızca Yupik kolundan Eskimolar bulunur. Buradaki halklar için "Eskimo" adının kullanılmaması karışıklık yaratabilir. Sirenik Yupikleri kimi uzmanlarca Eskimoların üçüncü ana kolu olarak kabul edilmektedir ve bunlara "Sirenik Eskimoları" denerek Yupik olmadıkları belirtilmek istenmektedir.

Amerika Birleşik Devletlerine bağlı Alaska'da Eskimoların İnuit ve Yupik her iki kolu da bulunur. Buradaki halklar için "Eskimo" adının kullanılmaması kesinlikle karışıklık yaratır.

Sosyal yaşam,Aile,Eskimolarda Bebek Katli,Geçmişte Eskimolarda Bebek Katli

Geçmişte Eskimolarda bebek katli (infanticide) görülürdü.

Yukon'daki Yupikler gibi Malimiut İnyupikleri de yenidoğan kız çocuğunun ağzına önce ot doldurur sonra da ölüme terk ederlerdi

Kanada İnuitleri bebekleri buz üzerine bırakarak ölüme terk ederlerdi.

Kuzey Grönland İnuitleri erkek çocukları tecih eder, buna rağmen kız çocukları keyfi infanticide yapılmaz, çoğu kez açlık zamanlarında uygulanırdı. Kutup Eskimolarının çocukları yere fırlatarak ya da deniz atarak öldürdükleri de kaydedilmiştir


Eskimolar kız çocuklarının doğar doğmaz katledilmesi geleneği Batı kültürleriyle tanıştıktan sonra 1930 lu ve 1940 lı yıllarda terkedilmiştir

Comments