Lotus bitkisi, ” gerçek nazik çiçekler” olarak bilinmektedir. Lotus bitkisi çamurlu ve kirli ortamlarda yaşamaktadır.Lotus bitkisinin muhteşem özelliği ise bu kadar kirli ve çamurlu bir ortamda yetişmesine rağmen yapraklarının tertemiz olmasıdır. Bu olayın gerçekleşme şeklini inceleyecek olursak;Lotus bitkisi üzerine en ufak toz parçası geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve tozu belli bölgeye doğru iter. Ve yağmur yağmaya başladığında ise yağmur damlalarını aktif bir biçimde kullanarak temizlenir. Yaprağının üzerine düşen yağmur damlalarının üzerindeki kirli bölgelere aktarmaktadır. Lotus çiçeği genel olarak Nelumbo diye tabir edilen yağmur ormanlarında yetişmektedir.
Ayrıca lotus bitkisinin bu özellikleri hakkında belli akademik araştırmalar yapılmıştır. Bonn üniversitesinden yapılan açıklamada temizlik gerektiren yaprakların pürüzlü yüzeyleri olduğunu açıklamıştır. En temiz bitki olan Lotus bitkisinin üzerinde bir çivi yatağı şeklinde küçük noktalar bulunmaktadır. Bu küçük noktalara arasında sallanan toz zerrecikleri tutunamaz ve en ufak bir yağmur damlasında temizlenir.
Lotus çiçeğinin mitolojilerde önemli şeyleri sembolize etmektedir. Günümüze kadar mavi lotus çiçeği bereket, cinsellik, yeniden doğuş,doğum ve saf tutkuyu sembolize eder.
Eski Mısır döneminde mavi lotus çiçeği kutsal bir çiçek kabul edilmekteydi. Özellikle dini törenlerde olmak üzere birçok alanda kullanılırdı. Mısır firavunları cinsel amaçlı da lotus çiçeğini kullanmaktaydı. Çünkü lotus çiçeğinin cinsel gücü arttırıcı birçok özelliği bulunmaktadır. Mısır piramitlerinde lotus çiçeği cinsellikle birlikte tasvir edilmiştir. Mavi lotus çiçeğinin kan dolaşımını hızlandırmasından dolayı cinselliği tetiklemektedir. Yani Mısır firavunlarının bir nevi viagrası görevindedir.
Ayrıca edebiyatta da lotus bitkisi yerini almıştır. Birçok şair ve yazar eserlerinde lotus bitkisine yer vermiştir. Son olarak lotus çiçeğine benzeyen edebiyat ödülü yapmışlardır. Bu ödülü ise ünlü şairimiz Ataol Behramoğlu almıştır.
Türkiye’de yenilebildiğini bile çoğu kişinin bilmediği nilüfer çiçeğinden, Çin’de ne gibi harikalar yaratılıyormuş bir bakalım…
Nilüfer çiçeği saflık, ruhsal aydınlanma ve Asya kültürünün içindeki birçok güzelliği simgeler. Köken olarak Hindistan’dan gelen bu tatlısu bitkisi, Çin beslenme kültürünün de bir parçasıdır. Aslında çiçeklerinden köküne kadar herşeyiyle yenilebilir.
Bitkiler; yazın sonundan başlayarak, sonbahar boyunca hasat edilir ve hasatların çoğu, çiğ malzemeler olarak Çin mutfağında sonlanır. Kalan kısımlar ise geleneksel Çin ilaçlarının hazırlanmasının bir parçası olarak eczane raflarında yerini alır.
Nilüfer çiçeğinin taze tohumları yeşil olduğu sürece çiğ yenilebilir. İlk olarak acı tohum ortadan kalkar. Bu tohum bitkinin kalbi olarak bilinir ve geleneksel Çin tıbbı içinde malzeme olarak kullanılır ve kalp ve kan basıncına karşı çok faydalıdır.
Nilüfer çiçeği tohumları kendilerini bir şekilde tatlandırırlar ve genellikle hamura koyularak şekerle tatlandırılır ve hamur işi ve tatlıların içinde kullanılır. Nilüfer çiçeği tohumları kurutulmuş da olabilir. Kurutulduğunda, ilk olarak suyun içinde ıslatılır sonra da nilüfer çiçeği lapası olarak kaynatılıp hamurun içine konulur.
Nilüfer çiçeğinin erkek organı da az çok tatlıdır ve kurutularak bitkisel çay yapımında kullanılır.
Çinli aşçılar nilüfer çiçeğinin taç yapraklarını da yemek yapımında kullanır. Örneğin yumurta ve un karışımının içine bitkinin çiçekleri batırılır, sonra bir tutam şekerle beraber bol yağda kızartılır. Gevrek ve tatlı nilüfer çiçekleri ağız sulandıracak kadar lezizdir.
Çiçekler, tabakları süslemek için de kullanılır. Böylelikle lezzetli oldukları kadar görsel olarak da bir ziyafet sunarlar.
Nilüfer çiçeğinin büyük yeşil yaprakları pişirilmek için mükemmeldir. Bu yapraklara pirinç sarılabilir. Bambudan yapılmış kaplarda mis kokulu nilüfer çiçeğine sarılmış pirinç, buharlanarak hafifçe pişirilir.
Dilenci Tavuğu
Diğer bir nilüfer çiçeği yaprağı klasiği ise “dilencinin tavuğu”dur. Bu yemekle ilgili birçok değişik tarif var. Bu yemek, herhangi bir özel edavata ihtiyaç duyulmadan yol üzerinde ya da mutfakta hazırlanmış olabilir. Yemeği yapmak için mantarlarla doldurulmuş bütün bir tavuğa, sebzeye ve domuz etine(biz kuzu ile doğaçlama yapıyoruz) ihtiyacınız olacak. Lotus yapraklarının içine sarmadan önce, tavuğu pirinç sirkesi ve soya sosundan oluşan karışımla ovalayarak sosu yedirin. Islak çamurla kaplayarak sıcak kömürlerin üzerinde tavuğu pişirin.
Bu yemeği restorantların menülerinden kolaylıkla “dilencinin tavuğu” olarak sipariş edebilirsiniz. Bu tarif biraz değiştirilebilir; nilüfer çiçeği yapraklarına sarılmadan önce tavuk kıyılır ve böylelikle normalde bikaç saat alan kömür üzerinde pişirme işleminin süresinin kısalması sağlanır. Eğer evde pişiriyorsanız, nilüfer çiçeği ile sarılmış tavuğunuzu alüminyum folyo içine koyarak fırında da pişirebilirsiniz.
Nilüfer çiçekleri ve yaprakları oldukça egzotik görünmektedir ve daha yaygın kullanılan kısmı ise nilüfer çiçeğinin kökleridir.
Konserve yapılmış nilüfer çiçeği kökleri Çin’de, sıradan manav tezgahlarında bile sıklıkla bulunabiliyor. Fakat konserve, taze köklerin verdiği lezzeti tam olarak vermez. Nilüfer çiçeği kökleri büyük bir patatesi andırır. Soyduğunuz zaman hafif ve gevrek çekirdeğini bulursunuz. Nilüfer çiçeği kökleri basitçe yıkanıp soyulduktan ve dilimlendikten sonra sadece tuz ve baharat katılarak kızartıldığında çok lezzetli olacaktır. Ayrıca Çin restorantlarında soğuk aperatif olarak da sipariş verebilirsiniz.
Eğer markette taze nilüfer çiçeği kökleri ararsanız, karanlık olmayan ve nemsiz yerlere bakın. Çin marketlerinde kökler serin ve kuru yerlerde saklanır, çünkü nem kökleri karartır ve çabuk bozulmalarına sebep olur. Taze nilüfer çiçeği köklerinin içi pembemsi bir renge sahiptir.
Pişirmek için nilüfer çiçeği köklerini hazırlarken dilimleri soğuk suyun içinde ıslatın bu sayede kararmalarını önleyebilirsiniz. Yine de pişirmeden önce kurulamayı unutmayın.
Çinlilere göre nilüfer çiçeği kökleri akciğerlerinizi temizler ve sindirime yardımcı olur.
Lotus bitkisinin bu özelliği mimari alanda bir çok projeye örnek olmuştur. Binaların dış kaplaması lotus bitkisinin yapraklarına benzetilmektedir. Böylece yağmur yağdığında bina yüzeyi daha çok temizlenmektedir. Daha iyi bir temizlenme sağlanması için benzer özelliklere sahip boyalar üretilmiştir. Bu çalışma üzerinde Alman şirketleri daha çok durmuştur.Alman şirket Ispo, lotusan adu verilen ve binaların dış cephesinin kaplanmasında işe yarayacak malzeme üretmiştir.Bu ürün dünyanın birçok bölgesine gönderilmiştir.Bu ürün sayesinde herhangi bir ek temizleyiciye gerek kalmaksızın bina yüzeylerinin beş yıl temiz kalacağı söylenmektedir.
Ayrıca lotus bitkisinin bu özellikleri hakkında belli akademik araştırmalar yapılmıştır. Bonn üniversitesinden yapılan açıklamada temizlik gerektiren yaprakların pürüzlü yüzeyleri olduğunu açıklamıştır. En temiz bitki olan Lotus bitkisinin üzerinde bir çivi yatağı şeklinde küçük noktalar bulunmaktadır. Bu küçük noktalara arasında sallanan toz zerrecikleri tutunamaz ve en ufak bir yağmur damlasında temizlenir.
Lotus çiçeğinin mitolojilerde önemli şeyleri sembolize etmektedir. Günümüze kadar mavi lotus çiçeği bereket, cinsellik, yeniden doğuş,doğum ve saf tutkuyu sembolize eder.
Eski Mısır döneminde mavi lotus çiçeği kutsal bir çiçek kabul edilmekteydi. Özellikle dini törenlerde olmak üzere birçok alanda kullanılırdı. Mısır firavunları cinsel amaçlı da lotus çiçeğini kullanmaktaydı. Çünkü lotus çiçeğinin cinsel gücü arttırıcı birçok özelliği bulunmaktadır. Mısır piramitlerinde lotus çiçeği cinsellikle birlikte tasvir edilmiştir. Mavi lotus çiçeğinin kan dolaşımını hızlandırmasından dolayı cinselliği tetiklemektedir. Yani Mısır firavunlarının bir nevi viagrası görevindedir.
Ayrıca edebiyatta da lotus bitkisi yerini almıştır. Birçok şair ve yazar eserlerinde lotus bitkisine yer vermiştir. Son olarak lotus çiçeğine benzeyen edebiyat ödülü yapmışlardır. Bu ödülü ise ünlü şairimiz Ataol Behramoğlu almıştır.
Türkiye’de yenilebildiğini bile çoğu kişinin bilmediği nilüfer çiçeğinden, Çin’de ne gibi harikalar yaratılıyormuş bir bakalım…
Nilüfer çiçeği saflık, ruhsal aydınlanma ve Asya kültürünün içindeki birçok güzelliği simgeler. Köken olarak Hindistan’dan gelen bu tatlısu bitkisi, Çin beslenme kültürünün de bir parçasıdır. Aslında çiçeklerinden köküne kadar herşeyiyle yenilebilir.
Bitkiler; yazın sonundan başlayarak, sonbahar boyunca hasat edilir ve hasatların çoğu, çiğ malzemeler olarak Çin mutfağında sonlanır. Kalan kısımlar ise geleneksel Çin ilaçlarının hazırlanmasının bir parçası olarak eczane raflarında yerini alır.
Nilüfer çiçeğinin taze tohumları yeşil olduğu sürece çiğ yenilebilir. İlk olarak acı tohum ortadan kalkar. Bu tohum bitkinin kalbi olarak bilinir ve geleneksel Çin tıbbı içinde malzeme olarak kullanılır ve kalp ve kan basıncına karşı çok faydalıdır.
Nilüfer çiçeği tohumları kendilerini bir şekilde tatlandırırlar ve genellikle hamura koyularak şekerle tatlandırılır ve hamur işi ve tatlıların içinde kullanılır. Nilüfer çiçeği tohumları kurutulmuş da olabilir. Kurutulduğunda, ilk olarak suyun içinde ıslatılır sonra da nilüfer çiçeği lapası olarak kaynatılıp hamurun içine konulur.
Nilüfer çiçeğinin erkek organı da az çok tatlıdır ve kurutularak bitkisel çay yapımında kullanılır.
Çinli aşçılar nilüfer çiçeğinin taç yapraklarını da yemek yapımında kullanır. Örneğin yumurta ve un karışımının içine bitkinin çiçekleri batırılır, sonra bir tutam şekerle beraber bol yağda kızartılır. Gevrek ve tatlı nilüfer çiçekleri ağız sulandıracak kadar lezizdir.
Çiçekler, tabakları süslemek için de kullanılır. Böylelikle lezzetli oldukları kadar görsel olarak da bir ziyafet sunarlar.
Nilüfer çiçeğinin büyük yeşil yaprakları pişirilmek için mükemmeldir. Bu yapraklara pirinç sarılabilir. Bambudan yapılmış kaplarda mis kokulu nilüfer çiçeğine sarılmış pirinç, buharlanarak hafifçe pişirilir.
Dilenci Tavuğu
Diğer bir nilüfer çiçeği yaprağı klasiği ise “dilencinin tavuğu”dur. Bu yemekle ilgili birçok değişik tarif var. Bu yemek, herhangi bir özel edavata ihtiyaç duyulmadan yol üzerinde ya da mutfakta hazırlanmış olabilir. Yemeği yapmak için mantarlarla doldurulmuş bütün bir tavuğa, sebzeye ve domuz etine(biz kuzu ile doğaçlama yapıyoruz) ihtiyacınız olacak. Lotus yapraklarının içine sarmadan önce, tavuğu pirinç sirkesi ve soya sosundan oluşan karışımla ovalayarak sosu yedirin. Islak çamurla kaplayarak sıcak kömürlerin üzerinde tavuğu pişirin.
Bu yemeği restorantların menülerinden kolaylıkla “dilencinin tavuğu” olarak sipariş edebilirsiniz. Bu tarif biraz değiştirilebilir; nilüfer çiçeği yapraklarına sarılmadan önce tavuk kıyılır ve böylelikle normalde bikaç saat alan kömür üzerinde pişirme işleminin süresinin kısalması sağlanır. Eğer evde pişiriyorsanız, nilüfer çiçeği ile sarılmış tavuğunuzu alüminyum folyo içine koyarak fırında da pişirebilirsiniz.
Nilüfer çiçekleri ve yaprakları oldukça egzotik görünmektedir ve daha yaygın kullanılan kısmı ise nilüfer çiçeğinin kökleridir.
Konserve yapılmış nilüfer çiçeği kökleri Çin’de, sıradan manav tezgahlarında bile sıklıkla bulunabiliyor. Fakat konserve, taze köklerin verdiği lezzeti tam olarak vermez. Nilüfer çiçeği kökleri büyük bir patatesi andırır. Soyduğunuz zaman hafif ve gevrek çekirdeğini bulursunuz. Nilüfer çiçeği kökleri basitçe yıkanıp soyulduktan ve dilimlendikten sonra sadece tuz ve baharat katılarak kızartıldığında çok lezzetli olacaktır. Ayrıca Çin restorantlarında soğuk aperatif olarak da sipariş verebilirsiniz.
Eğer markette taze nilüfer çiçeği kökleri ararsanız, karanlık olmayan ve nemsiz yerlere bakın. Çin marketlerinde kökler serin ve kuru yerlerde saklanır, çünkü nem kökleri karartır ve çabuk bozulmalarına sebep olur. Taze nilüfer çiçeği köklerinin içi pembemsi bir renge sahiptir.
Pişirmek için nilüfer çiçeği köklerini hazırlarken dilimleri soğuk suyun içinde ıslatın bu sayede kararmalarını önleyebilirsiniz. Yine de pişirmeden önce kurulamayı unutmayın.
Çinlilere göre nilüfer çiçeği kökleri akciğerlerinizi temizler ve sindirime yardımcı olur.
Comments
Post a Comment